2 Yaşındaki Çocuk ile Baba Arasındaki Kişisel İlişki Süresi

ÇOCUK İLE BABA ARASINDA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI ( Müşterek Çocuğun 10.07.2013 Doğumlu Olduğu – Baba İle Müşterek Çocuk Arasında Daha Kısa Süreli Şekilde Kişisel İlişki Düzenlenmesi Gerektiği/Tarafların Aynı İl Sınırları İçerisinde İkamet Ettikleri ve Günümüz Ulaşım Koşulları Dikkate Alındığında Kişisel İlişki Tesis Edilirken Aynı Yer-Farklı Yer Ayrımı Yapılmasının da Doğru Olmadığı )
ANNENİN VELAYET GÖREVİNİ GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMESİ ( Velayeti Anneye Verilen Müşterek Çocuğun Halen Anne Bakım ve Şefkatine Muhtaç Olması Nedeniyle Uzun Süreli Olarak Anne Yanından Ayrılmasının Çocuğun Bedeni ve Fikri Gelişmesine Engel Olacağı – Davacı Annenin Velayet Görevini Gereği Gibi Yerine Getirmesine de Engel Olacağı )
VELAYETİ ANNESİNE VERİLEN ÇOCUĞUN ANNE BAKIM VE ŞEFKATİNE MUHTAÇ OLMASI ( Müşterek Çocuğun 10.07.2013 Doğumlu Olduğu – Uzun Süreli Olarak Anne Yanından Ayrılmasının Çocuğun Bedeni ve Fikri Gelişmesine Engel Olacağı/Davacı Annenin Velayet Görevini Gereği Gibi Yerine Getirmesine de Engel Olacağının Gözetileceği )
4721/m. 182, 323, 324
ÖZET : Müşterek çocuk 10.07.2013 doğumludur. Mahkemece davalı baba ile çocuk arasında “aynı yerde oturmaları halinde her ayın 1. ve 3. haftaları cumartesi ve pazar günleri ile dini bayramların 2. ve 3. günleri sabah saat 09:00’dan ertesi gün akşam saat 17:00’ye kadar; her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09:00’dan 31 Temmuz günü saat 17:00’a kadar, farklı yerde oturmaları halinde her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09:00’dan 31 Temmuz günü saat 17:00’a kadar” kişisel ilişki kurulmuştur. Velayeti anneye verilen müşterek çocuğun halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olması nedeniyle, uzun süreli olarak anne yanından ayrılması çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Kişisel ilişki kurulmasına dair kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesi mümkündür. Baba ile müşterek çocuk arasında daha kısa süreli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekir. Tarafların aynı il sınırları içerisinde ikamet ettikleri ve günümüz ulaşım koşulları dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması da doğru değildir. velayet

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, kişisel ilişki, nafakalar, manevi tazminat miktarı, ziynet talebinin reddi, yargılama sırasında verilen tedbir kararları ile 10.07.2015 ve 03.08.2015 tarihli ek kararlar ile reddi hakim talebinin reddine dair 03.07.2014 tarihli karar yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, aleyhe hükmedilen manevi tazminat, nafakalar, velayet ve aile konutu şerhi konulması yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 14.01.2016 günü duruşmalı temyiz eden vekili ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı ile vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-)Müşterek çocuk 10.07.2013 doğumludur. Mahkemece davalı baba ile çocuk arasında “aynı yerde oturmaları halinde her ayın 1. ve 3. haftaları cumartesi ve pazar günleri ile dini bayramların 2. ve 3. günleri sabah saat 09:00’dan ertesi gün akşam saat 17:00’ye kadar; her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09:00’dan 31 Temmuz günü saat 17:00’a kadar, farklı yerde oturmaları halinde her yıl 1 Temmuz günü sabah saat 09:00’dan 31 Temmuz günü saat 17:00’a kadar” kişisel ilişki kurulmuştur. Velayeti anneye verilen müşterek çocuk halen anne bakım ve şefkatine muhtaç olması nedeniyle, uzun süreli olarak anne yanından ayrılması çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olacağı gibi, davacı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine de engel olacaktır. Kişisel ilişki kurulmasına dair kararların değişen şartlara göre her zaman değiştirilmesi mümkündür. Baba ile müşterek çocuk H. arasında daha kısa süreli şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi tarafların aynı il sınırları içerisinde ikamet ettikleri ve günümüz ulaşım koşulları dikkate alındığında kişisel ilişki tesis edilirken aynı yer-farklı yer ayrımı yapılması da doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.350.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istenmesi halinde yatıran davacıya iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2015/8979 K. 2016/588 T. 14.1.2016 

Yorum bırakın