Akrabaların yaptığı evlilik geçerli midir?

Medeni Kanunun 129. maddesinde, üstsoy ile altsoy arasında; kardeşler arasında; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri arasında, kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sona ermiş olsa bile, eşlerden biri ile diğerinin üstsoyu veya altsoyu arasında, evlat edinen ile evlatlığın veya bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eşi arasında evlenme engeli kabul edilmiştir. Medeni Kanunun 145/4. maddesinde bu kişiler arasında yapılacak evlenmelerin mutlak butlanla batıl olacağı kabul edilmiştir.[1]


[1] “1-) Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede yakın hısımlık ( amca-yeğen ) ilişkisi bulunması sebebiyle Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesine dayalı olarak açılan evliliğin iptaline ilişkindir.

Haklarında evliliklerinin iptali istenilen davalılar Ahmet ve Rahime, nüfusta kayden amca-yeğen olarak görülmektedir. ( T.M.K. m. 129/1 ) Davalılar, duruşmadaki beyanlarında; aralarında gerçekte amca-yeğen hısımlık ilişkisinin bulunmadığını, kendilerinin amca çocukları olduğunu, davalılardan Ahmet’in gerçek babasının 11.10.1966 tarihinde vefat etmiş olan Ahmet K. olmasına rağmen, nüfus kayıtlarında Ahmet’in, gerçekte dedesi olan Ali’nin çocuğu, diğer davalı Rahime’nin babası Mustafa’nın da kardeşiymiş gibi göründüğünü, bu kayıtların gerçeği yansıtmadığını beyan etmişlerdir. Yapılan kolluk araştırması da aynı yönde bilgiler içermektedir.

Mahkemece yapılacak iş; davalılara nüfus kaydının düzeltilmesi için süre verilip bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak neticesine göre karar verilmesinden ibarettir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamıştır.

2-) Kabule göre de,

Dava, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan evlenme engeli bulunan şahısların ( T.M.K. madde 129 ) evliliğinin Türk Medeni Kanunu’nun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olup, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı gibi dava sonucu verilecek iptal hükmünün nüfusa tescil edilecek olması da nüfus idaresinin hasım olarak gösterilmesini gerektirmez. Bu nedenle, Nüfus Müdürlüğü hakkındaki davanın husumet yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ 2010/ 9795 E. 2011/ 12005 12.7.2011 T.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313