Babanın Parası mı Annenin Sevgisi mi?

Boşanmada velayet“Küçük bir çocuğun yetişmesi için bir köy dolusu insan gerekirmiş”. Bir çocuğun karakterinin büyük oranda çevresinde oluştuğunu örnekleyen güzel bir sözdür bu. Günümüzde, bir çocuğun yetişmesi için köy dolusu insan değilse de birbirinden farklı ortamlara ihtiyaç duyuluyor. Daha iki yaşında kreşe gönderilmeye başlanan çocuklar, dört yaşından itibaren de yüzmeye, baleye, ata binmeye, basketbol, tenis oynamaya teşvik ediliyor. On- on beş yıl önce çok az kişinin sahip olduğu cep telefonları, bilgisayarlar ufaklıkların elinde oyuncak olmuş durumda. Ama bunun bir nedeni de artık gönül rahatlığıyla çocuklarımızı sokağa salamamamız. Eskiden sokakta büyümesini seyrettiğimiz çocukların şimdi oyun alanları otopark, bina ve alışveriş merkezi olmuş durumda. Çocuk kaçırma olaylarını, açık bırakılan rögarlara düşen yavrularımızı hiç saymıyorum bile…

Bu şartlarda, çocuğun ihtiyaç duyduğu eğitimi alabilmesi için “para”nın en önemli şey olup olmadığı, bana çokça sorulur hale geldi. Boşanma davalarında çocuğunun velayetini almak isteyenlerin ilk söyledikleri “iyi bir işim var, düzenli gelirim var, diğer taraftan daha iyi bir eğitim sağlayabilirim. Bu nedenle velayet benim hakkım” oluyor.

Buna karşın, bir çocuğun yetişmesi için paradan daha önemli bir şey var: Anne sevgisi.

Maddi varlığı yerinde, fabrikalar, iş merkezleri, petrol istasyonları sahibi babalara karşı açtığımız velayet davalarında, anneler hep tedirginlik yaşıyor. Babaların maddi gücünün bizim savunmamıza ağır basacağına olan endişeleri, ilk duruşmada velayet tedbiren kendilerine bırakılıncaya kadar sürüyor.

Gerçekten de, bir çocuğun “maddi ihtiyaçlarının” karşılanması oldukça kolay. Çocuğun ihtiyaçları belirleniyor, baba bu ihtiyaçlara göre bir nafaka ödemeye mahkûm ediliyor. Annenin avukatının yapması gereken tek şey bu iştirak nafakasını tahsil etmek…

Ancak anne sevgisi, anne şefkati ve annenin çocuğuna ayıracağı zamanın parayla alınmasına imkân yok. Hem babanın hem de annenin çalıştığı durumlarda dahi sonuç değişmiyor. Yargıtay da verdiği kararlarda, küçüğün velayetinin, istisnai durumlar dışında hep anneye bırakılmasına karar veriyor.

*Bu yazım Hürriyet Gazetesi (Ankara) ve hurriyet.com.tr’da 29.8.2013’de yayınlanmıştır.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313