BOŞANMA DAVASINDA KISA KARAR VE GEREKÇELİ KARAR ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur.

Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2).

Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir.

Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir.

Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur.

O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.

Örnek bir davada:

Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kısa kararında yalnızca davanın reddine karar verildiği halde, gerekçeli kararın hüküm kısmında erkeğin davasının reddi yanında ortak çocuğun velayetinin tedbiren anneye verildiği, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğu ve çocuk yararına hükmolunan tedbir nafakasının da karar tarihi itibariyle artırıldığı anlaşılmaktadır.

Gerçekleşen bu durum karşısında, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmı arasında çelişki yaratılmıştır.

 

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313