Ceza Hukukunda Şikayet Nedir?

ŞİKAYET:

Soruşturması ve kovuşturması ‘’şikayete bağlı bir fiilden dolayı’’, şikayete yetkili kişinin, süresi içinde yazılı olarak ,yetkili makamlardan, bu fiil hakkında kovuşturma yapılmasını istemesine şikayet denir.

ceza

Not: Şikayet fiil için yapılır. Bu nedenle, failin adı anılmadan da şikâyet mümkündür. Şikayet re’sen kovuşturmanın bir istisnası sayılmaktadır. Suçun yetkili makamlara bildirilmesine ‘’ihbar’’ denilir. İhbarda, ihbarı yapanın önemi yoktur. Şikâyetten farklı olarak, kural olarak, süre de söz konusu değildir.

Takibi şikayete bağlı bir fiil hakkında dava açılabilmesi, bu fiilden zarar gören kişinin şikayet etmesine bağlıdır.

Suçları soruşturma ve kovuşturma konusunda devletin tekel yetkisi olup, devletin yetkili organları kendiliğinden harekete geçer. Ceza soruşturması ve kovuşturması için şikayetin gerekli olmaması, yalnızca devlete ve topluma karşı işlenen suçlarda değil, kural olarak kişilere karşı işlenen suçlarda da geçerlidir. Bununla birlikte gerek TCK ve gerekse yan ceza kanunları tarafından soruşturulması ve kovuşturulması geçerli bir şikayetin yapılması koşuluna bağlı tutulan bazı suçlar vardır. Bu tür suçlara şikayete bağlı suçlar adı verilmektedir. Bu suçlardan zarar gören kişi geçerli bir şikayette bulunmadığı veya yargılama sırasında bu şikayetini geri aldığı takdirde yargılamaya başlanmamakta veya başlanmış olan yargılamaya son verilmektedir. Buna göre şikayet, ancak kanun tarafından soruşturması ve kovuşturması açıkça şikayete bağlı tutulan suçlar bakımından söz konusudur. Kanunun, suçun şikayete bağlı olarak kovuşturulacağı konusunda açık bir düzenleme içermemesi durumunda, söz konusu suç re’sen kovuşturulur.

ceza-300x185

Şikayet konusunda şu hususlara dikkat edilmelidir:

  • Şikayetin yokluğu durumunda beraat değil, düşme kararı
  • Şikayetin yokluğu, mahkeme tarafından resen araştırılır.
  • Şikayet etmesi gereken kişi, bu fiilden zarar görmüş olmalıdır. Şikâyet hakkının, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan sayılması ve bu nedenle de mirasçılara geçmemesi karşısında, şikâyet bakımından ‘’suçtan zarar gören’’ kavramı, kural olarak, dar anlaşılması gerekir; ancak hukukumuzda istisnaen geniş anlamda suçtan zarar görenlere de şikâyet hakkının tanındığı durumlar vardır. Şikâyet hakkını, ancak eylem yeteneği olan kişiler kullanabilir. Eylem yeteneği olmayan suçtan zarar gören adına ise bu hak yasal temsilcisi tarafından kullanılır.

Şikâyet, 6 aylık süre içerisinde yapılmalıdır.

Hak düşürücü olan bu süre, suçtan zarar gören kişinin, zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla, fail ve fiili bildiği veya öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TCK m. 73/I – II). Fail bilinmeden de şikâyet yapılabilir; ancak fail bilinmediği takdirde süre işlemeye başlamaz. Suçtan zarar gören kişinin birden fazla olması durumunda şikâyet süresi her birisi açısından diğerinden bağımsız olarak değerlendirilmelidir.

Şikâyet, yazılı olarak veya tutanağa geçirilecek bir beyan ile yapılabilir (CMK m. 158/V). Şikâyet herhangi bir koşula bağlanamaz. Fiilin işlenmesinden önce yapılan şikâyet geçerli olmadığı gibi, fiilin işlenmesinden önce şikayet hakkından vazgeçmek de mümkün değildir. Şikâyet fiil hakkında yapıldığı için failin adının belirtilmemiş veya yanlış belirtilmiş olmasının, şikâyetin geçerliliğine bir etkisi yoktur.

Şikayetten vazgeçme ve şikayetin geri alınması mümkündür. Şikayetten vazgeçme, süresi geçmemiş ve henüz yapılmamış şikayetin artık yapılmayacağının suçtan zarar gören kişi veya yasal temsilcisi tarafından açıklanmasıdır. Yapılmış şikayetin, suçtan zarar gören kişi veya yasal temsilcisi tarafından, geçersiz sayılmasının istenmesine de şikayetin geri alınması denmektedir. Bu açıklama, CMK m. 158’de belirtilen şikayetin yapılabileceği makamlara yapılmalıdır. TCK şikayetin geri alınmasını düzenlemiş, vazgeçmeyi ise düzenlememiştir. TCK’nın 73. Maddesine göre, hükmün kesinleşmesine kadar şikayet geri alınırsa dava düşer. Şikayetten vazgeçme, kabule bağlı olmayan, tek taraflı irade beyanı iken, şikayetin geri alınması iki taraflı bir işlemdir. Geri almanın geçerli olabilmesi için, bunun sanık tarafından kabul edilmesi gerekir (TCK m. 73/VI). Geri alma bir dilekçe ile olabileceği gibi, tutanağa geçirilmek kaydıyla sözle de olabilir. Böyle bir geri alma ‘’açık geri alma’’ olarak anılır. Geri almanın örtülü olması da mümkündür.

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313