Gelin Kızınızı Götürün Demek Boşanma Sebebi

T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2015/740 K. 2015/17272 T. 5.10.2015

• EŞLERİN KUSURU ( Boşanma İstemi – Davacı Kadın Eşini Sevmediğini Evlendiğine ve Başka Taliplerini Reddettiğine Pişman Olduğunu Söylediği/Davalı Erkeğin İse Kadının Ailesini Arayıp “Gelin Kızınızı Götürün” Dediği Kadının Baba Evine Geldiğinde Vücudunda Darp İzleri Bulunduğu – Boşanmaya Neden Olan Olaylarda Davalı Erkeğin Daha Ağır Kusurlu Olduğu )

• ZİYNET EŞYALARININ BEDELİ OLARAK TAZMİNAT İSTEMİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Nispi Harca Tabi Olduğu – Peşin Alınması Gerekli Nispi Harcı Tamamlaması İçin Davacıya Önel Verilmesi Nispi Harç Tamamlandığı Takdirde Hasıl Olacak Sonuca Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

• BOŞANMA İSTEMİ ( Erkeğin Ağır Kusurlu Olması – Kadın Eşini Sevmediğini Evlendiğine ve Başka Taliplerini Reddettiğine Pişman Olduğunu Söylediği/Davalı Erkeğin İse Eşinin Ailesiyle Görüşmemesi Yönünden Baskı Yaptığı Kıyafetlerini Kestiği Manevi Bağımsızlığı Olan Konut Teminine Yanaşmadığı – Erkeğin Daha Ağır Kusurlu Olduğu Gözetileceği )

• HARÇ EKSİKLİĞİ TAMAMLANMADAN YARGILAMAYA DEVAM EDİLEMEYECEĞİ ( Ziynet Eşyalarının Bedeli Olarak Tazminat İstemi Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Nispi Harca Tabi Olduğu – Mahkemece Peşin Alınması Gerekli Nispi Harcı Tamamlaması İçin Davacıya Önel Verilerek Sonuca Gidileceği )

• MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ( Boşanmadan Kaynaklı – Davacı Kadın Eşini Sevmediğini Evlendiğine ve Başka Taliplerini Reddettiğine Pişman Olduğunu Söylediği/Davalı Erkek İse Kadının Ailesini Arayıp “Gelin Kızınızı Götürün” Dediği – Kadın Baba Evine Geldiğinde Vücudunda Darp İzleri Olduğu/Davacı Kadın Yararına Uygun Miktarda Manevi Tazminata Hükmedileceği )

4721/m.166/2,174/1-2

492/m.30,32

ÖZET : Dava, boşanma istemi ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, eşini sevmediğini, evlendiğine ve başka taliplerini reddettiğine pişman olduğunu söylediği, davalı erkeğin ise eşinin ailesiyle görüşmemesi yönünden baskı yaptığı, kıyafetlerini kestiği, manevi bağımsızlığı olan konut teminine yanaşmadığı, kadının ailesini arayıp, “gelin kızınızı götürün” dediği, kadın baba evine geldiğinde vücudunda darp izleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu kusur durumuna göre; boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadının az, davalı erkeğin ise daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

Davacı kadın boşanma ve fer’leri yanında, ziynet eşyalarının bedeli olarak da maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek, boşanmanın eki niteliğinde olmadığından ayrıca nispi harca tabidir. Peşin alınması gerekli nispi harcı tamamlaması için davacıya önel verilmesi, nispi harç tamamlandığı takdirde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 5.10.2015 günü temyiz eden davalı-karşı davacı B. D. ile vekili ve karşı taraf davacı-karşı davalı S. D. vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- ) Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her iki taraf geçimsizliğe neden olan olaylarda eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de, toplanan delillerden davalı-karşı davacı kadının birlik görevlerini yerine getirmediği, eşini sevmediğini, evlendiğine ve başka taliplerini reddettiğine pişman olduğunu söylediği, davacı-karşı davalı erkeğin ise eşinin ailesiyle görüşmemesi yönünden baskı yaptığı, kıyafetlerini kestiği, manevi bağımsızlığı olan konut teminine yanaşmadığı, kadının ailesini arayıp, “gelin kızınızı götürün” dediği, kadın baba evine geldiğinde vücudunda darp izleri bulunduğu anlaşılmaktadır.Gerçekleşen bu kusur durumuna göre; boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının az, davacı-karşı davalı erkeğin ise daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davası yönünden Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesi koşulları oluşmuştur.Davacı-karşı davalı erkeğin davasında boşanma kararı sonucu itibariyle isabetli olmakla birlikte, gerekçesi yerinde olmamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438 /son maddesi uyarınca hüküm sonucu itibariyle doğru olup da, gerekçesi buna uygun değil ise, hükmün gerekçesinin değiştirilip onanmasına karar verilebileceğinden, erkeğin davasında, boşanma hükmünün kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiş; davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz bulunmuştur.

2- ) 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davalı-karşı davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK md. 4, TBK md. 50, 51, 52, 58 ) dikkate alınarak davalı-karşı davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

3- ) Davalı-karşı davacı kadın boşanma ve fer’leri yanında, ziynet eşyalarının bedeli olarak da 30.000 TL maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek, boşanmanın eki ( TMK m. 174/1 ) niteliğinde olmadığından ayrıca nispi harca tabidir.Karşı davada başvurma harcı yatırılmıştır. Dava açılması sırasında yatırılan başvurma harcı dava dilekçesinde yer alan tüm talepleri kapsar. Peşin alınması gerekli nispi harcı tamamlaması için davalı-karşı davacıya önel verilmesi ( Harçlar Kanunu md.30-32 ), nispi harç tamamlandığı takdirde hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple erkeğin davasında boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1100.00 TL. vekalet ücretinin Suat’tan alınıp Birgül’e verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313