Eşe Hakaretin Cezası

Eşe hakaretin cezası 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde şu şekilde belirlenmiştir:

“Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.”

Hakaret suçunun sadece yüze karşı sözlü olarak değil mektupla, e-mail ile, cep telefonu (SMS) mesajıyla, whatsapp, viber, twitter, instagram ve facebook gibi sosyal medya aracılığıyla yahut görüntülü olarak eş muhatap alınarak işlenmiş olması da mümkündür.

Ancak hakaret suçunun:

Hakaret suçunun;

  • Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
  • Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
  • Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,

İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.

Yine hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.

Eşe Karşılıklı Hakaretin Cezası

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesine göre:

“Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”

Hakaretin Tepki Sonucu İşlenmiş Olması

Örneğin bir kadın, kendisine fiziksel olarak şiddet uygulayan kocasına karşı, bu şiddet sırasında hakaret etmiş olabilir. Bu durumda da eşe hakaret suçu işlenmiş olur. Ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesine göre:

“Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”

Eşe Hakaretin Cezası Şikayetten Vazgeçme Mümkün müdür?

Türk Ceza Kanunu 125.3-a maddesine giren hakaret suçu hariç (kamu görevlisine karşı işlenen hakaret), hakaret suçlarının soruşturulması ve kovuştutulması şikayete bağlıdır.

Şikayettten vazgeçme, eşin affedilmesi gibi hallerde düşme kararı verilmelidir.

Türk Ceza Kanunu madde 73/3:

“Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda Kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz.”

Eşe Hakaretin Cezası Zamanaşımı Süresi

Kovuşturulması (yani yargı mercilerinin ilgilenmesi) şikayete bağlı suçlarda bir zamanaşımı süresi belirlenmiştir.

Bu zamanaşımı süresi içinde şikayet yapılmazsa suç düşer, kovuşturma ve soruşturma yapılmaz.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/1 maddesine göre bu süre fiilin işlenmesinden itibaren 6 ay olarak belirlenmiştir:

“Soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz.”

İsim Belirtmeden Eşe Hakaretin Cezası Var mı?

Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.

İspat Edilirse Ceza Verilir mi?

İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.

İspat edilmiş fiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.

Mahkemeye Verilen Dilekçede Yapılan Hakaretin Cezası Var mı?

Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez.

Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.

Yorum bırakın