İşyerinde Psikolojik Taciz

help

Mobbing ve Türk Hukukunda Düzenlemeler

“Mobbing” Türkçe anlatımı ile  iş yerinde psikolojik taciz ,  bu tacize uğrayanlar için hayatı çekilmez hale getirmekte ve çoğu zaman işçinin tüm haklarından vazgeçerek işyerinden ayrılmasına sebep olmaktadır.

Mobbing sözlük anlamı olarak İngilizce’ de psikolojik şiddet, taciz, rahatsız etme anlamlarına gelmekte olup ülkemizde daha çok işverenin işçiyi tazminat hükümlerinden kurtulmak için istifaya zorlaması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.

Peki bu durumla karşılaşan bir işçinin yasal hakları nelerdir ve bu konuda ülkemizdeki ilk yasal düzenleme neler getirmektedir ?

2011 Yılındaki Başbakanlık Genelgesi

Bu konuda ülkemizdeki ilk yasal düzenleme 19.3.2011 tarihli İşyerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesine İlişkin 2011/ 2 sayılı Başbakanlık Genelgesi’dir. Bu genelgede Türk Hukuk Tarihinde ilk kez, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör işyerlerinde gerçekleşen psikolojik tacizin çalışanların itibarını ve onurunu zedelediği, verimliliği azalttığı ve çalışanların sağlığını kaybetmesine neden olduğu ve bunun çalışma hayatını olumsuz etkilediğine yer veren bir metin olması bakımından önemlidir!

Genelgede mobbingle mücadelenin öncelikle işverenin sorumluluğunda olduğu -bu

bağlamda ;

a- çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemlerin işverence alınması gerektiği,

b- toplu iş sözleşmelerine bu konuda önleyici nitelikte hüküm konulması,

c- psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi- Alo 170 hattı üzerinden psikologlar vasıtası ile çalışanlara yardım ve destek verilmesi,

d- bu konuda çalışacak “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” kurulması,

e- bu konuda yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşmalarının korunmasına azami özen gösterilmesi,

f- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından mobbinge farkındalık yaratmak amacı ile eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleneceği konuları ayrı ayrı ele alınmış ve belirtilmiştir.

Yukarıda getirdiği düzenlemeler başlıklar halinde verilen genelge mobbingle  mücadele açısından ülkemizce atılan ilk ve en önemli adım olup değeri büyüktür. Sonuçların nasıl gelişeceğini ise izleyip görmek gerekecektir.

Bu konuda Türk Mahkemelerince verilen ilk karar 2006 yılında Ankara 8. İş Mahkemesinin verdiği bir karar olup bu davada işçinin yönetimin değişmesi sonucu işyerinde amiri ile arasında sürekli gerginlik olması, sözlü ve yazılı baskı oluşturulması, işçiden 1,5 sene içinde 5 defa yazılı savunma istenmesi ve haksız kınama cezaları verilmesi sonucu işçinin duygusal tacize uğradığı kabul edilmiştir. İşveren bu davada işçinin uğradığı manevi baskılar ve psikolojik yıpranma nedeni ile 1.000.-  tl manevi tazminat ödemeye mahkum edilmiştir.

Borçlar Kanunu’nun 417.maddesi 

Türk hukukunda “Mobbing”i düzenleyen ilk kanun maddesi ise 1 Temmuz 2012 de yürürlüğe giren yeni Borçlar Kanunu md. 417 ‘de yer almış olup bu madde  “işçinin kişiliğinin korunması” başlığı ile konuya değinmiştir.

Burada  “Mobbing” eylemi ile işverenin ihlal ettiği temel borç işçiyi gözetme borcudur.

Türk hukukunda işverenin işçiyi gözetme borcu BK md. 332 ve İş. Kanunu md. 77’de düzenlenmiştir. Buna göre işveren işçinin sağlığını korumak ve gözetmek zorundadır. Burada kastedilen sadece fiziksel sağlık değil aynı zamanda ruhsal sağlıktır. Zaten bu güne dek bu konuda açık bir yasal düzenleme olmamasına rağmen açılan davaların kabul edilmesinin en önemli nedeni Türk Hakimlerinin maddeyi geniş yorumlayarak sadece fiziksel değil ruhsal sağlığın korunmasının da gözetilmesine inanmasından kaynaklanmıştır.

Kişilik hakları mobbing nedeni ile saldırıya uğrayan işçi aşağıdaki hukuki yollara başvurabilir;  

  1. Mobbing konusu eylem işçinin veya aile fertlerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler veya davranışlar şeklinde olmuşsa buna maruz kalan işçi iş aktini İş Kanunu md. 24/II hükmüne göre ihbar süresini beklemeden derhal haklı nedenle feshedebileceği gibi bu haklı fesihle beraber kıdem tazminatına hak kazanma şartlarını taşıyor olması durumunda işverenden kıdem tazminatını da talep edebilir ve buna göre işçilik hak ve ücretlerine ilişkin iş davası açabilir.  
  1. Bunun dışında kişilik hakları ihlal edilen işçi Medeni Kanundan kaynaklanan aşağıdaki dava açma haklarını da kullanabilir: 

a. Saldırı tehlikesinin önlenmesi davası,

b. Saldırıya son verilmesi/ durdurulması davası,

c. Saldırının hukuka aykırılığının tespiti davası,

d. Maddi tazminat davası,

e. Manevi tazminat davası,

Ancak yukarıda sayılan bu davaların açılması durumunda bunları kazanmanın en önemli koşulu iddia edilen mobbing eyleminin varlığı, bunun sonucu işçinin zarar görmüş olması ve bu eylemle oluşan zarar arasında illiyet bağının olması ve bu durumun delillerle yargılama sırasında ispatlanabilmesidir.

Ceza Kanunlarında Mobbing

  Mobbing nedeni ile yapılabilecek “Ceza Başvuruları” ,

 Mobbing oluşturan eylemin ne tür bir eylem olduğuna göre yapılacak başvuru  maddesi değişecektir. Buna göre yapılabilecek başvurular :

  1. Tck md. 96’ya göre “eziyet” suçunun varlığına bağlı şikayette bulunulabilir,
  2. Tck md. 123’ e göre “kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu”nun varlığı iddiası ile başvuruda bulunulabilir,
  3. Tck md. 125’ e göre “Hakaret” suçunun koşulları var ise bu maddeden şikayette bulunulabilir,
  4. Tck md. 267’ye göre “İftira” suçunun koşulları var ise bu maddeden şikayette bulunulabilir.

 

Yorum bırakın