Kira Alacağında Zamanaşımı Süresi

Kira alacağında zamanaşımı süresi beş yıldır. Ancak her olayda zamanaşımını kesecek olayların bulunup bulunmadığı incelenmeli ve buna göre kira alacağında zamanaşımı süresi değerlendirilmelidir.


T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/584
K. 2011/2200
T. 1.3.2011
• KİRA PARASININ TAHSİLİ ( Kira Alacakları Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu – İcra Takibi Açılmış Olduğundan ve Davalı Süresinde Zamanaşımı Definde Bulunduğundan Davacının Önceki Kira Parası ve Faiz Alacağı Talebinin Dinlenip Hüküm Altına Alınamayacağı )
• ZAMANAŞIMI ( Kira Alacakları Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu – Davalı Süresinde Zamanaşımı Definde Bulunduğundan Davacının Önceki Kira Parası ve Faiz Alacağı Talebinin Dinlenip Hüküm Altına Alınamayacağı )
• İTİRAZIN İPTALİ VE İCRA İNKAR TAZMİNATI İSTEMİ ( Kira Parasının Tahsili – Kira Alacakları Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olduğu/İcra Takibi Açılmış Olduğundan ve Davalı Süresinde Zamanaşımı Definde Bulunduğundan Davacının Önceki Kira Parası ve Faiz Alacağı Talebinin Dinlenip Hüküm Altına Alınamayacağı )
818/m.126/1,133
ÖZET : Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Borçlar Yasası’nın 126/1 maddesine göre kira alacakları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Talep doğrultusunda mahkeme kira parası farklarının ve faizinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırmış ve bu konuda düzenlenen raporu hükme esas almış ise de icra takibi açılmış olduğundan ve davalı süresinde zamanaşımı definde bulunduğundan davacının önceki kira parası ve faiz alacağı talebinin dinlenip hüküm altına alınması mümkün değildir.

Adı geçen davacının bu süre zarfında Borçlar Kanunu’nun 133. maddesi gereğince icra takibi yapma, dava açma ve benzeri gibi zamanaşımını kesecek bir faaliyeti de olmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı kira parası ve faiz alacağının hüküm altına alınması gerekir.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-kira alacağı davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili ve davacılar vekili geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

KARAR : Dava, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüyle davacı yönünden 10.783.25 TL asıl alacak, 3.289.79 TL işlemiş faizi, diğer davacılar yönünden 30.656.52 TL asıl alacak, 4.474.27 TL işlemiş faizi üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik olmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-)Davalı vekilinin zamanaşımına ilişkin temyiz itirazlarına gelince:

İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.11.1983 başlangıç tarihli ve yedi yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu sözleşmeye dayanarak Ankara 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008 / 8871 Sayılı dosyasında 22.5.2008 tarihinde yaptığı icra takibi ile Kasım 2005-Eylül 2007 arası kira parası farkları toplamı 30.656.52 TL ve işlemiş faizi 4.530.96 TL ile Kasım 2002-Ekim 2005 arasında davacının hissesine ödenmesi gereken kira parası farkları toplamı 10.783.25 TL ve işlemiş faizi 3.289.79 TL’nin tahsilini talep etmiştir. Davalının takibe yasal süresi içinde itiraz etmesi üzerine 10.7.2008 tarihinde işbu dava açılmıştır. Borçlar Yasası’nın 126/1 maddesine göre kira alacakları beş yıllık zamanaşımına tabidir. Talep doğrultusunda mahkeme kira parası farklarının ve faizinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırmış ve bu konuda düzenlenen raporu hükme esas almış ise de icra takibi 22.5.2008 tarihinde açılmış olduğundan ve davalı süresinde zamanaşımı definde bulunduğundan davacının 22.5.2003 tarihinden önceki kira parası ve faiz alacağı talebinin dinlenip hüküm altına alınması mümkün değildir. Adı geçen davacının bu süre zarfında Borçlar Kanunu’nun 133. maddesi gereğince icra takibi yapma, dava açma ve benzeri gibi zamanaşımını kesecek bir faaliyeti de olmamıştır. Bu durumda mahkemece davacının 22.5.2003-Eylül 2007 tarihleri arasındaki kira parası ve faiz alacağının hüküm altına alınması gerekirken zamanaşımı kapsamına giren alacakların da tahsiline karar verilmesi doğru görülmediğinden hükümün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükümün yukarda ( 2 ) numaralı bentte yazılı sebeplerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 825.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.