Ziynet Eşyası İadesi İstemi

T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2014/25611 K. 2015/3227 T. 9.2.2015

• ZİYNET EŞYASI İADESİ ( Davacının Ziynet Eşyalarına Dair Olarak Usulüne Göre Açılmış Davası Bulunduğu – Mahkemece İşin Esasına Girilmek Suretiyle Toplanan Deliler Değerlendirilerek Karar Verileceği )

• USULÜNE GÖRE AÇILMIŞ DAVA ( Ziynet Eşyası İadesi İstemi – Davacı Dilekçesinde Ziynetlerinin Aynen İadesi Olmadığı Takdirde Değerini Talep Ettiği/Mahkemece Dava Dilekçesinde Talep Bulunmadığı Açıklanarak Davanın Reddine Karar Verilmesinin İsabetsizliği )

• TALEPLE BAĞLILIK İLKESİ ( Ziynet Eşyası İadesi İstemi – Davacı Dilekçesinde Ziynetlerinin Aynen İadesi Olmadığı Takdirde Değerini Talep Ettiği/Mahkemece Dava Dilekçesinde Talep Bulunmadığı Açıklanarak Davanın Reddine Karar Verilmesinin Bozma Nedeni Olduğu )

4721/m.225/son

743/m.170

6100/m.26

ÖZET : Dava; ziynetlerin aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde ise bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı 22 ayar her biri 40 gram olan 5 adet burma bilezik, bir adet 22 ayar bileklik, 2 adet kolye olmak üzere toplam 5.600 TL değerindeki ziynetlerinin iadesini olmadığında değerini talep etmiş, bu talebi de tasfiye konusu diğer mallar ile birlikte boşanma davasından ayrılarak eldeki dava üzerinden yürütülmüştür. Davacının ziynet eşyalarına dair olarak usulüne göre açılmış bir davası mevcuttur. HMK.nun 26. maddesi hükmünde “… Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez’.’ kuralı getirilmiştir. Bu sebeple mahkemece işin esasına girilmek suretiyle, bu konuda toplanan deliler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, reddi doğru olmamıştır.

DAVA : Ş. D. ve K. B. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi’nden verilen 14.12.2012 gün ve 1281/1091 Sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen 6149 parselde kayıtlı taşınmaza, 34 … … plakalı araca ve işletilmek üzere açılan kuruyemişçi dükkanına vekil edeninin katkısı sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 305.000 TL katkı payının faizi ile tahsiline, ayrıca davalı eş tarafından bozdurulan ve iade edilmeyen cins ve adetleri belirtilen ziynet eşyalarının da iadesine, olmadığı takdirde 5.600 TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili, malların 1.1.2002 tarihinden önce edinildiğini, eşin evlilik süresince gelir getiren bir işte çalışmadığını bu sebeple bir katkısının bulunmadığını, vekil edenin eşinden 4 adet ince bilezik aldığını bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın davalının kişisel malı olduğu, araç ve dükkanın ise tarafların oğullarına ait bulunduğu gerekçeleriyle, ziynetler yönünden ise dava dilekçesinde talep bulunmadığı açıklanarak davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar 25.5.1978 tarihinde evlenmişler, 1.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne dair kararın 15.9.2009 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225 /son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK’nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 Sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 Sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.

Dava, TKM’nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı ve ziynetlerin aynen iadesi, bunun mümkün bulunmaması halinde ise bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

1- )Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, taşınmazın mal ayrılığı rejimine tabi bulunduğuna, davacının evlilik süresince gelir getiren bir işte çalışmadığından ve başka bir biçimde katkısını ileri sürüp ispat etmediğine, bu haliyle davacının taşınmaza katkısından söz edilemeyeceğine, araç ve kuruyemişçi dükkanının tarafların oğulları adına kayıtlı olup, mal rejiminin tasfiyesi hükümlerine göre çözüme kavuşturulmasının mümkün olmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bend dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2- )Davacı vekilinin ziynet eşyalarına dair temyiz itirazlarına gelince; davacı adli yardımdan yararlanarak boşanma davası ile birlikte evlilik birliği içerisinde edinilen mallarının tasfiyesini istemiş, mahkemece davacıya boşanma davası ile birlikte diğer taleplerini açıklaması yönünden verilen süre üzerine davacı mahkemeye sunduğu 14.9.2007 tarihli dilekçesinde, 22 ayar her biri 40 gram olan 5 adet burma bilezik, bir adet 22 ayar bileklik, 2 adet kolye olmak üzere toplam 5.600 TL değerindeki ziynetlerinin iadesini olmadığında değerini talep etmiş, bu talebi de tasfiye konusu diğer mallar ile birlikte boşanma davasından ayrılarak eldeki dava üzerinden yürütülmüştür. Bu açıklamalara göre davacının ziynet eşyalarına dair olarak usulüne göre açılmış bir davası mevcuttur. HMK.nun 26. maddesi hükmünde “… Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez.” kuralı getirilmiştir. Bu sebeple mahkemece işin esasına girilmek suretiyle, bu konuda toplanan deliler değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazların yukarda açıklanan sebeplerle kabulüyle hükmün 2. bendinde ziynet eşyalarına dair bölümü yönünden 6100 Sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Yorum bırakın