Maddi ve Manevi Tazminatta Faiz Talebi

T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2015/11573 K. 2015/19046
T. 26.11.2015
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Davacılar Tarafından Manevi Tazminatın Faizi İle Birlikte Talep Edilmesine Rağmen Mahkemece Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarına İşletilecek Faiz Yönünden Olumlu veya Olumsuz Bir Karar Verilmemesinin Doğru Görülmediği )
BİR DAVADA BİRDEN FAZLA TALEPTE BULUNULMASI ( Mahkemece Bu İstek Kalemlerinin Her Biri Hakkında Olumlu veya Olumsuz Bir Karar Verilmesinin Zorunlu Olduğu – Mahkemece Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarına İşletilecek Faiz Yönünden Olumlu veya Olumsuz Bir Karar Verilmemesinin Doğru Görülmediği )
FAİZ TALEBİ ( Maddi ve Manevi Tazminat Davası – Davacılar Tarafından Manevi Tazminatın Faizi İle Birlikte Talep Edildiği/Hükmedilen Manevi Tazminat Miktarına İşletilecek Faiz Yönünden Olumlu veya Olumsuz Bir Karar Verilmemesinin Hatalı Olduğu )
6100/m.297/2
ÖZET : Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bir davada birden fazla istek kalemlerini içeren talepte bulunulması halinde mahkemece bu istek kalemlerinin her biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi zorunludur. Somut olayda, davacılar tarafından, manevi tazminatın faizi ile birlikte talep edilmesine rağmen, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarına işletilecek faiz yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, dava dilekçesinde; küçük Ş.’ın elektrik direğine çıktığını, elektrik akımına kapıldığını, sürekli malül hale geldiğini, davalı kurumun sorumlu ve kusurlu olduğunu belirterek ( fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere ) Ş. için 80.000 TL manevi tazminatın, daimi işgücü kaybına karşılık 250 TL maddi tazminatın, 250 TL bakıcı ücretinin, anne baba için 250 TL maddi tazminatın, anne baba için 250 TL destek zararının olay tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra ıslah ile , maddi tazminat talebini toplam 29.963,67 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; yapılan yargılama sonucu verilen davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine; Dairemizin 09/12/2013 tarih ve 2013/15075 E. 2013/17518 K.sayılı ilamı ile; “… Anılan raporda ise kusur dağılımının gerekçeleri açıklanmamış, hangi objektif kriterlere dayanıldığı, somut olayın hangi inceliklerine göre bu oranlamanın yapıldığı belirsiz bırakılmıştır… Bu durumda mahkemece önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile alınan rapordaki eksikleri de giderecek biçimde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken, bilimsel olmayan ve itiraza uğrayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak; davanın kısmen kabulü ile, ıslah beyanı gözetilerek toplam 29.963,67 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 27/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; tarafların sosyal ve ekonomik durumları olayın oluş şekli, kusur oranları ve meydana gelen acı ve elemin boyutu birlikte gözetilerek 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılardan Şaban’a verilmesine karar verilmiştir.

Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazları yerinde değildir.

Davacı tarafın temyiz itirazlarına gelince; bir davada birden fazla istek kalemlerini içeren talepte bulunulması halinde mahkemece bu istek kalemlerinin her biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi zorunludur.

Somut olayda, davacılar tarafından, manevi tazminatın faizi ile birlikte talep edilmesine rağmen, mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarına işletilecek faiz yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, hükmün davacı taraf lehine bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313