Nafaka Artırım Davası Görevli Mahkeme

Nafakanın artırım davası görevli mahkeme genel olarak Türk Medeni Kanunu’nun 176/3 ve 331. maddeleri çerçevesinde düşünülmesi gereken bir davadır.

Türk Medeni Kanunun 176/3.maddesine göre; İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

Türk Medeni Kanunu’nun 331. maddesine göre, durumun değişmesi üzerine hakim talep üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır denmektedir.

Dönemsel gelir biçiminde ödenen yoksulluk nafakası (TMK 175) gerektiren sebeplerde önemli ölçüde değişiklik gerçekleşmesi halinde aile mahkemesi yahut aile mahkemesinin olmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemesi, dönemsel olarak ödenen nafakasının artırılmasına karar verebilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul edilmektedir.

4787 sayılı Kanun’un 1. maddesi hükmü ile aile mahkemelerinin kuruluş görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Aile mahkemeleri bu kanun çerçevesinde teşkilatlanarak bu kanun çerçevesinde verilen dava ve işlere bakar.

4787 sayılı Kanun’a göre, nafakanın artırımı davası görevli mahkeme aile mahkemesi, aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesidir.

Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Görev konusunda kazanılmış hak da sözkonusu olmaz.

TMK’nın 331. maddesi gereğince; durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi aranmamıştır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir.

Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişikliğin, önce kurulan dengeyi bozup bozmadığı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarını karşılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyet ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.
Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.

 

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313