Sadakat yükümüne aykırı davranış manevi tazminat gerektirir

Sadakat denilen şey mazide mi kaldı?

sadakatsizlikEvlilik birliği sürerken eşlerin birbirlerine karşı en önemli yükümlülüklerinden bir tanesi de evlilik süresince sadık olmaktır. Bu yüküm, boşanma davasının açılmasından sonra da sona ermez, eşler hakkında boşanma kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Peki ama sadakat yükümüne uymamış eş aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi gerekir mi?

Bu sorunun cevabı bu günlerde basit gibi gelse de bundan 20-30 yıl önce Yargıtay farklı düşünüyordu. Yargıtay, sadakatsizlik fiilinin, diğer eşin şahsına yönelik bir fiil olmadığı bu nedenle de manevi tazminat gerektirmediği görüşündeydi.

Son 10-15 yıldır Yargıtay bu görüşünü değiştirmiş durumda. Yargıtay, sadakat yükümüne uymadığı tespit olunan bu nedenle kusurlu olduğu boşanma davasında belirlenen eşin, diğer eşin kişiliğini zedelediğini düşüncesinde ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini uzun zamandır karara bağlıyor. Yargıtay’ın bu görüşü yerleşmiş ve istikrar kazanmış olsa da yerel mahkemeler bazen aldatılan eşe tazminat vermeyi ihmal edebiliyorlar. Bu durumda Yargıtay yerel mahkemenin kararını bozarak tazminat verilmesi için geri gönderiyor ( Karar için bkz: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi E. 2012/11802 K. 2012/17554 T. 25.6.2012)

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313