Tanıma Tenfiz Davası Nedir?

Tanıma tenfiz davası nedir?

Güncelleme: 4.5.2017

Tanıma tenfiz davası yurt dışında özellikle Almanya, Fransa, Belçika ve Hollanda’da yaşayan Türk Vatandaşları’nın önemli sorunlarından bir tanesidir.

Tanıma tenfiz davası yaşadıkları ülkede boşandıktan sonra dahi Türkiye’de evli olarak görünen kişilerin bu kaydı gerçeğe uygun hale getirmek için açtıkları bir çeşit tespit davasıdır.

Yurt dışında bir Türk ile yahut bir yabancı ile evli olan Türk Vatandaşı, o ülkenin yetkili mahkemesinde boşandıktan sonra bu boşanma kararını Türk Mahkemelerinde onaylatmak zorundadır. Bu onaylatma işlemine “tanıma davası” adı verilmektedir.

Yabancı mahkemede boşanılırken, mahkeme boşanmanın yanında ayrıca velayete, nafakaya, tazminata ilişkin karar da vermişse bu takdirde açılacak dava “tanıma davası” değil “tenfiz davası” olur.

Yurtdışında Verilen Boşanma Kararının İdari Yoldan Tanınması

690 Sayılı KHK m. 4 İLE NÜFUS HİZMETLERİ KANUNUNUN 27.MADDESİNE EKLENEN madde 27/A.

MADDE 27/A – (1) Yabancı ülke adlî veya idarî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adlî veya idarî makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartlarıyla nüfus kütüğüne tescil edilir.

(2) Nüfus kütüğüne yapılacak tescil işlemleri, yurt dışında kararın verildiği ülkedeki dış temsilcilikler, yurt içinde ise Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlükleri tarafından yapılır.

(3) Bu maddede sayılan şartlar yerine getirilmediği gerekçesiyle tescil talebi reddedilen kararların Türkiye’de tanınması, 27/11/2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca yapılır.

(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlık tarafından yönetmelikle belirlenir.”

Bu yeni kanun nasıl uygulanacak?

1- Boşanan taraflar birlikte başvuru yapacaklar.
2- Başvurunun bizzat olması şart değil. Birlikte başvuru vekiller aracılığıyla da yapılabilir.
3- Yabancı ülkede verilen kararın mahkemece verilmesi şart değil, örneğin belediyelerce verilen kararlar için de bu kanun geçerli.
4- Türk Kamu Düzenine aykırı bir idari ya da adli kararlar için bu hüküm uygulanamaz.
5- Bu kanun gereğince idarenin işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.

Tanıma-tenfiz davası devam edenlere bu Kanun uygulanacak mı?

Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlüklerine ya da kararın verildiği ülkedeki dış temsilciliklere bizzat veya vekiller aracılığıyla tarafların birlikte başvurması halinde karar idari yoldan hemen tescil edilecektir.

Bu durumda devam eden tanıma-tenfiz davası konusuz kalır. Sadece dava tarihindeki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilecektir.

Taraflardan biri ölmüşse bu kanun uygulanabilecek mi?

Yabancı ülke adlî makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararların tanınması ya da tenfizi yapılmadan eşlerden biri ölmüşse; ölen eşin mirasçılarına 5718 sayılı Kanun ile tanıma tenfiz davası açması için dava hakkı verildiği halde bu kişilere 690 sayılı KHK m. 4 hükmü ile tescil talep hakkı verilmesi kanunda yer almamaktadır.

Bu nedenle, taraflardan birinin ölmüş olması halinde, Türk mahkemelerinde tanıma-tenfiz davası açılması gerekmektedir.

Mal Rejimi Davası İçin Zamanaşımı Süresi Ne Zaman Başlayacak?

Yabancı ülke adlî ya da idari makamlarınca boşanmaya, evliliğin butlanına, iptaline ilişkin olarak verilen kararların Bakanlık tarafından belirlenen nüfus müdürlüklerine ya da “kararın verildiği ülkedeki” dış temsilciliklere bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte başvurması halinde karar idari yoldan tescil edildiğinde eşler arasındaki mal rejimi, tescil tarihinden itibaren sona erecektir.
Zamanaşımı süresi bu nedenle tescil tarihinden itibaren başlar.

Tanıma Tenfiz Davasını Açmak Zorunlu mu?

Tanıma tenfiz davasının yanlış belgelerle ve yanlış usulde açılması halinde yıllarca sürmesi de olasıdır. Bu nedenle tanıma tenfiz davası açılmadan önce hem gerekli belgelerin hem de diğer hususların yerine getirilmiş olması davanın kısa sürede sonuçlanması için önem taşır.

Tanıma tenfiz davasının açılmadığı yahut yukarıda belirtilen şekilde tescil için birlikte başvuru yapılmadığı takdirde:

Yurtdışında boşanmış olmanıza karşın Türkiye’de evli görünürsünüz. Bu nedenle yeniden evlenemezsiniz; mallarınızın satışında zorluklar yaşayabilirsiniz, müşterek çocuğunuz varsa velayet problemleriyle karşılaşabilirsiniz.

Tanıma tenfiz davalarında hangi belgeler gerekir?

a) Yurtdışında Boşandığınıza Dair Mahkeme Kararı:

Tanıma tenfiz davasında ihtiyaç duyulan belgelerden ilki, yabancı ülkede açılmış olan boşanma davasında alınan mahkeme kararıdır.  Bu kararın ıslak imzalı yani mühürlü-imzalı aslı gerekmektedir. Bu mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekmektedir. Kesinleşme, kararın taraflar açısından yargı yollarının tüketilmiş olması, nihai sonucun elde edilmiş olması anlamına gelir.

b) Boşanma Kararının Kesinleştiğine Dair Yazı:

Mahkemenin kararının kesinleşmiş olup olmadığı, yine kararın altına ilave olarak yazılan bir ek yazıyla tespit edilir. Tanıma tenfiz davası için zorunlu olan bu yazıya kesinleşme şerhi adı verilir. Tanıma tenfiz davası yönünden mahkeme kararının verildiği değil, kesinleştiği tarih tarafların boşanmış kabul edildiği tarihtir. Bir yabancı mahkemenin henüz kesinleşmemiş kararının ülkemizde tanıma tenfizi için dava açılamaz. Yani mahkeme kararının kesinleşmiş olması tanıma tenfiz davası için dava şartıdır.

c) Konsolosluktan Alınacak Apostile:

Kesinleşmiş mahkeme kararının elde edilmesinden sonraki “püf nokta” ise apostile adı verilen “onay“dır. Bazı ülkelerde, boşanma kararları mahkeme tarafından verilmek zorunda değildir. Bu ülkelerde örneğin valilik, belediye başkanlığı gibi makamların da boşanma kararı verebilmeleri mümkündür. İşte, kesinleşmiş bir boşanma kararının yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş olduğu apostile ile tespit edilir, yani bu mahkeme kararının alındığı ülkedeki Türk Büyükelçiliği yahut Konsolosluğu, boşanma kararını veren makamın yetkili bir mahkeme olduğunu “onay“lar.

d) Boşanma Kararının Tercümesi

Türk Mahkemelerinde yargılama dili “Türkçe” olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle yurtdışındaki bir mahkemeden yabancı dilde elde edilmiş bir kararın Türk Mahkemeleri tarafından kabul edilmesi için Türk Dili’ne çevrilmiş olması gerekir. Bu kararlar, konsolosluklarda ve yeminli tercüme hizmeti veren bürolarda Türkçe’ye çevrilebilir.

Tanıma tenfiz davası nerede açılabilir?

Yabancı ülkede verilmiş boşanma kararının Türkiye’de tanınması için Ankara’da dava açılması mümkündür.

Tanıma tenfiz davası ne kadar sürer?

Tanıma tenfiz davasının süresi aşağıdaki iki duruma göre değişmektedir:

a) İki taraf da Türkiye’de avukata vekalet vermişse:

Yurtdışında boşanmış eşlerin ikisi de Türkiye’de bir avukata vekalet vermişlerse,

– dava açılmakta,

– mahkemenin iş durumuna göre kısa bir süre sonrasına duruşma günü alınmakta,

– her iki tarafın avukatları yaklaşık 3 ay içinde işlemleri tamamlamaktadır.

b) Tek taraf Türkiye’de avukata vekalet vermişse:

– Dava açılmakta,

– Karşı taraf yabancı ise tercümesi yaptırılan evraklar davalı eşe (yurt dışındaki adresine) tebliğe çıkarılmakta,

– İtiraz gelmezse (genelde gelmemektedir) mahkeme karar vermekte,

– Mahkemenin kararı yine tercüme yaptırılarak yurt dışındaki davalıya tebliğe çıkarılmaktadır.

Bu durumda tanıma tenfiz davası ortalama 12 ay sürmektedir.

Türkiye’ye gelmek zorunda mısınız?

Avukat tutmanız halinde dava için Türkiye’ye gelmek, mahkemeye çıkmak zorunda değilsiniz. Vekiliniz sizin adınıza gerekli işlemleri yürütecektir.


 Örnek Yargı Kararları:

“Davacı boşanmalarına dair yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece tarafların boşanmalarına dair … Asliye Mahkemesi’nin 33 F9/11 S dosya numaralı 16.2.2011 tarihli kararının tanınmasına ve tenfızine karar verilmiştir.

Yabancı mahkeme kararının tanınmasına ve tenfızine dair davalarda, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesinin dilekçeye eklenmesi zorunludur (5718 s. MÖHUK m. 53/1). Dilekçeye eklenmemişse, dava sırasında bu eksikliğin tamamlanmış olması gerekir. Tanıma ve tenfiz istemine dair dilekçe ekinde, yabancı mahkeme kararının aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği mevcut olmayıp, onaysız fotokopisi bulunmaktadır. İlamı veren yargı organının onayını taşımayan fotokopi belge esas alınarak hüküm tesis edilemez. Bu bakımdan davacıya, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğini ibraz etmesi için uygun süre verilmeli, eksiklik bu şekilde tamamlanmalı, bundan sonra işin esası incelenmelidir. Bu husus gözetilmeden, fotokopi esas alınarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ayrıca eksiklik tamamlandığı takdirde, tanıma talebinin 5718 Sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde gösterilen şartları taşıyıp taşımadığı incelenip, hasıl olacak sonucu uyarınca karar verilmeli, verilen süre içinde eksiklik tamamlanmaz ise, davanın usulden reddi yoluna gidilmelidir. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2016/6870 K. 2016/11398 T. 9.6.2016


 

 

1 thought on “Tanıma Tenfiz Davası Nedir?”

Yorum bırakın

0 533 483 9313