TRAFİK KAZASI NEDENİYLE ÖLÜM

T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/12400 K. 2008/14221 T. 17.11.2008

DAVA : Davacı Harun Karaca vd.leri vekili Avukat tarafından, davalı Taci Tosun vd. aleyhine 28/09/2001-30/01/2006 gününde verilen dilekçeler ile trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15/05/2008 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan Taci Tosun vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş, karar davalılardan Taci Tosun tarafından temyiz edilmiştir.

Davacılardan ölenin anne ve babası olan Harun Karaca ve Nermin Karaca asıl ve birleşen davada çocuklarının ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı istemişlerdir. Mahkemece, hükme dayanak yapılan 15/11/2005 tarihli hesap raporunda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminat miktarlarına hükmedilmiştir. Davacı anne babaya İsviçre Sigorta A.Ş tarafından 25/12/2001 tarihinde toplam 4.080 YTL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Mahkemece sigorta ödemesinin infazda dikkate alınmasına karar verilmiştir.

Davalı araç sigortasından davacılara yapılan ödeme tarihi 25/12/2001 olup hükme dayanak yapılan hesap rapor tarihi ise 15/11/2005’tir. Şu durumda sigorta ödemesi hesaptan çok önce olup ödeme tarihinden hesap tarihine kadar işlemiş yasal faizi ile birlikte hesaplanan destek tazminat miktarlarından düşülmelidir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden sigorta ödemesinin infazda dikkate alınmasına şeklinde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 17.11.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar davalı Taci Tosun tarafından temyiz edilmiştir. Kararın daire tarafından bozulmasına karar verilmiştir. Bozma kararının ( 3 ) nolu bendindeki çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum.

Şöyle ki; davacıların desteği trafik kazasında ölmüştür. Davacılar, anne ve baba desteğin yardımından mahrum kalmışlardır.

Haksız fiillerde, zarar görenin mal varlığındaki azalma, haksız fiilin işlendiği anda oluşmuştur. Zarar verenin tazminat sorumluluğu da bu tarihte başlar. Olay tarihi itibariyle tazminatın ödenmesi yasal zorunluluktur. Tazminatın ödenmemesi durumunda tazminat sorumlusu temerrüde düşer. Olay tarihi itibariyle mal varlığında azalma meydana gelen ve haksızlığa uğrayan tarafın, zararın sonraki tarihler itibariyle giderilmesi, haksız fiil sorumlusunun nedensiz zenginleşmesine neden olur.

Haksız fiilde bulunan kişinin kısmi ödemede bulunması onun, zarar görenlerin acılarını tamamen giderdiği sonucunu doğurmaz. Ancak zarar olay tarihi itibariyle tamamen giderilmesi durumunda bu düşünce kabul edilebilir. Bu tür olaylarda, yasalara aykırı hareket eden haksız fiil faillerine, yeni bir suç işlemeye teşvik edecek şekilde hareket edilmemelidir. Zarar görenin olay tarihi itibariyle yaşamaya başladığı ve yaşamı boyunca çekeceği acıyı hukukçuların görmesi gerekir. Yasalarda suçluyu koruyan haksız fiil mağduruna hukuk yoluyla ikinci bir acı verecek bir hüküm de yoktur.

Uygulamada bu husus gözden kaçırılmakta, tüm tazminatlarda, faili koruyan kararlar çıkmaktadır. Kamuoyu bu tür kararlardan rahatsızlık duymakta ve yargıya güven sarsılmaktadır. Suçlunun korunduğu kanaati kamu oyunda oluşmaktadır. Bu durum yargı için acı vericidir. Hukukçular, uygulayıcılar bu hususta çok dikkatli olmak zorundadırlar. Yasa koyucu zarar görenin zararlarının artmasına neden olacak hükümlerin yasalarda yer almasını da kabul etmez.

Somut olayda; davacı anne ve baba destekten yoksun kalmışlardır. Olaydan sonra zararın bir bölümünün sigorta tarafından ödenmesi ödenen bu bölümün ödeme tarihinde paranın alım gücüne faizi ile birlikte uyarlanması doğru değildir. Davalılar, yapılan bu ödeme ile o miktardaki borçlarından kurtulmuşlardır. Tazminattan ancak bu miktarın indirimi yapılabilir. Tazminatın olay tarihinde tam ödenmemesinde davacıların sorumluluğuda yoktur. Bu kararla haksız fiilde bulunan davalı korunmuştur. Davacılar ise; hukuk eliyle ikinci defa zarara uğratılmışlardır. Acılarının artmasına neden olunmuştur. Hesaplanan, tazminat tutarından yapılması gereken indirimler adaletli olmalıdır. Çoğunluğun bozma gerekçesi yukarıda anlatılan nedenlerle doğru değildir. Bu şekilde indirim için yasalarda hükümde bulunmadığına göre bozma gerekçesine katılmıyorum. Mahkemece tüm bu olgular dikkate alınmıştır. Mahkeme kararı doğrudur. Karar onanmalıdır.

Anlatılan nedenlerle kararın 2. bendindeki bozma gerekçesine katılmıyorum. avukat, avukat ankara

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313