YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ 2015/13624 E. – 2017/4983 K

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2015/13624 Karar Numarası: 2017/4983
Karar Tarihi: 04.04.2017

KONUT KREDİSİNİN BOŞANMA TARİHİNDEN SONRA ÖDENEN KISMININ TAHSİLİ İSTEMİNDE GÖREVLİ MAHKEME 1/2’Şer Olarak Davalı Eş İle Malik Olduğu – Bağımsız Bölüme Yönelik Talebin Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Alacak Davası Niteliğinde Olduğu – Davacının İddiasının Genel Hükümlere Dayalı Olduğu – Mal Rejiminin Tasfiyesi Kapsamında Bir Talep Niteliğinde Olmadığı – Uyuşmazlığın Çözüm Yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi Olduğu

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞU Bağımsız Bölüme Yönelik Talebin Sebepsiz Zenginleşmeye Dayalı Alacak Davası Niteliğinde Olduğu – Uyuşmazlığın Çözüm Yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi Olduğu – Konut Kredisinin Boşanma Dava Tarihinden Sonra Ödediği Kısmın Tahsili İstemi

Özeti: Bağımsız bölüme yönelik talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından aile mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek asliye hukuk mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Mahkemece, 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüme yönelik görevsizlik kararı verilmesi gerekir.
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
Davacı … vekili, davacı ve davalı adına 1/2’şer hisseli olarak satın alınan 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüm için çekilen kredinin boşanma dava tarihinden sonra davacı tarafından ödenen bedelin tespiti ile, davalı adına edinilen 1940 parsel sayılı taşınmaz yönünden de alacağının tespit edilerek bağımsız bölümün kişisel mal olarak tespitine, mümkün olmaması halinde her iki taşınmazdaki alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, 1940 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının katılma alacağının kabulüne, 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden de davacının boşanma dava tarihinden sonra ödediği kredi miktarlarının toplamından kira gelirinden elde edilen gelir düşülerek alacağın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, temyiz dilekçesindeki açıklamalara göre davalı vekili tarafından 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüm yönünden temyiz edilmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde 1/2’şer olarak davalı eş ile malik oldukları taşınmaz nedeniyle kullandığı konut kredisinin boşanma dava tarihinden sonra ödediği kısmın tespiti ile tahsilini istediği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalara göre, davacının 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüme yönelik talebi sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 77 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir.

O halde, 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüme yönelik talep TMK 2. kitabından kaynaklanmadığından aile mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK’nun 2.maddesi uyarınca belirlenecek asliye hukuk mahkemesidir. Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur (HMK m. 115/1). Mahkemece, 4902 ada 21 parsel 6 nolu bağımsız bölüme yönelik görevsizlik kararı verilmesi grekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda gösterilen sebeplerle 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.