Aldatan Eş Tazminat

Aldatan eşten tazminat istenebilir mi?

Boşanma davalarının bir kaç sonucu vardır. Bunlardan en tabii olanı evlilik birliğinin sona ermesidir.

Evlilik birliği, eşlerin kusuru olmadan da bitebilir, bunu eşler çoğu zaman örneğin “aramızdaki sevgi, saygı bitti”, “eşimi kardeşim gibi görüyorum” şeklinde tarif etmektedirler.

Bunun yanında evlilik birliği eşlerden birinin yahut her ikisinin kusurlu davranışları ile de bitebilir.

Örneğin, bir eşin diğerine hakaret etmesi, tehdit etmesi, fiziksel, ekonomik, sosyal şiddet uygulaması halleri eşin kusurlu davranışları olarak sayılmaktadır.

“Boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda bir eşin kusurunun diğer eşin kusurundan daha fazla olması halinde maddi ve manevi tazminat ödenmesine de karar verilir.”

Tazminatın miktarı, eşlerin kaç yıldır evli olduklarına, çocuk sayılarına, ekonomik ve sosyal durumlarına göre belirlenmektedir.

15400-2

Aldatma nedeniyle eşin birlikte olduğu kişiden de tazminat istenebilir mi?

Eşin aldatması, cinsel ve/veya duygusal bir birliktelik yaşaması anlamına gelmektedir. Bu aldatma nedeniyle evlilik sarsılır ve eşin birlikte olduğu kişi “yuva yıkan” olarak görülür.

Bu nedenle, aldatma nedeniyle açılan boşanma davalarında, en büyük istek, eşin birlikte olduğu kişiye karşı da bir şeylerin yapılmasıdır.

Bunun için tazminat davası açılıp açılmayacağı önemli ve aldatılmış eşin içini ferahlatmaya yönelik bir davadır.

Yargıtay da bu ve buna benzer gerekçelerle, önceki yıllarda eşin birlikte olduğu kişiye karşı da dava açılabileceğini kabul etmekteydi. Ancak, Yargıtay 2015 yılında görüş değiştirmiştir ve bu yeni görüşüne göre, eşin birlikte olduğu kişiye karşı açılacak tazminat davalarının reddine karar verilmektedir.

Aldatan kadın tazminat alabilir mi?

Aldatan eşin kadın ya da erkek olması, boşanma davaları yönünden önem taşımaz. Çünkü kadın ve erkek arasındaki eşitlik, 2002 yılında Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikle kabul edilmiştir.

Bu nedenle, aldatan eşin cinsiyetine bakılmaz.

Aldatma, özel bir boşanma sebebidir ve Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesinde “zina sebebiyle boşanma” olarak özel bir maddeye bağlanmıştır.

Öyle ki, bu madde, kanunda ilk sayılan boşanma sebebidir. Diğer sebepler bu maddeden sonra sayılmıştır. Örneğin terk, 164. maddede, şiddetli geçimsizlik (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) 166. maddede sayılmıştır. Eşlerin fiili olarak ayrı yaşamaları ise en sonda yer alan kanun maddesidir.

Bu sebeplerle, kanun koyucu, aldatma fiilinin Türk aile yapısı bakımından özel bir yeri olduğunu ve boşanma davasının açılmasında en ağır fiil olduğunu düşünmüştür. Eşe pek fena muamele dahi, aldatmadan sonra düzenlenmiştir.

Bu sebeple, aldatan kadın ya da aldatan kocanın eşinden tazminat alması söz konusu olmaz. Ancak, buna rağmen, aldattığı sabit kadın lehine kazandığım bir tazminat kararı Yargıtayca da onanmıştır. (Bu kararın gerekçesinin bir kısmı, hukuki açıdan diğer davalara da emsal değeri taşımaktadır.) Her dosyanın hukuki durumu birbirinden farklıdır, bu nedenle aldatan kadın tazminat kazanamaz denemeyeceği gibi tazminat kazanabilir de denemez.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313