Anlaşmalı Boşanma Davasından Feragat Edilmesi Önceki Olayların Affı Sonucunu Doğurur mu?

2. Hukuk Dairesi         2020/1422 E.  ,  2020/2919 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat miktarı ile kadın yararına hükmolunan tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında yerel mahkemece, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kaldırılmasına hükmedilmiştir.

Bu karara karşı davalı kadın tarafından tamamı yönünden, davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, daha önce kadın tarafından açılan ve feragat edilen anlaşmalı boşanma davasından sonra davacı erkekten kaynaklı yeni bir olay olmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kararın gerekçesinin düzeltilmesine, davacı erkek yararına 4.000 TL maddi tazminata karar verilmiştir.

Feragat edilen dava münhasıran TMK’nın 166/3. maddesine dayalı olarak açılmışsa, anlaşmalı boşanma davasından feragat, dava tarihinden önceki olayların affedildiği sonucunu doğurmaz. O halde, taraflardan biri feragatle sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıalara dayanarak herhangi bir boşanma sebebine dayalı olarak boşanma davası açabilir. Açılan davada anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların da kusur belirlemesinde dikkate alınması gerekir.

Somut olayda, davalı kadın tarafından daha önce açılan ve feragat edilen dava, münhasıran TMK’nın 166/3 maddesine dayalı olarak açıldığına göre, anlaşmalı boşanma davasının dava tarihinden önceki vakıaların affedildiği anlamına gelmeyeceğinden, bu hususun gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.10.06.2020 (Çrş.)

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313