Bağış Yoluyla Mirastan Mal Kaçırma

Bağış yoluyla mirastan mal kaçırma, bir kişinin hayatta iken mirasçılarına miras bırakabileceği varlıkları başka bir kişiye veya kuruma bağışlamasıdır. Bu şekilde, miras bırakan kişi hayatta iken mal varlığından vazgeçerek, mirasçıların miras payını azaltabilir veya tamamen ortadan kaldırabilir.

Bağış yoluyla mirastan mal kaçırma, bazı ülkelerde yasal olarak kabul edilebilir olsa da, diğer ülkelerde yasalara aykırıdır ve mirasçılara yönelik haksız bir eylem olarak kabul edilir. Bazı ülkelerde, miras bırakan kişi, yasal olarak miras hakkından feragat edemeyebilir veya sınırlı sayıda kişiye bağış yapabilir.

Miras hukuku, ülkeden ülkeye değişebilir ve ülkelerde farklı yasal düzenlemelere tabi olabilir. Bu nedenle, bağış yoluyla mirastan mal kaçırma konusunda doğru bilgilere sahip olmak için, ilgili ülkelerin miras hukukuyla ilgili yasalarını incelemek önemlidir.

Hangi Mallar Miras Olarak Bırakılabilir?

Bir kişi, miras bırakabileceği her türlü mal varlığına sahip olabilir. Bu mal varlıkları arasında şunlar yer alabilir:

Taşınmaz Mallar: Ev, arsa, tarla, arazi, iş yeri, araç, nakit para, hisse senetleri, menkul kıymetler vb.

Kişisel Eşyalar: Giyim eşyaları, mücevherler, antika eşyalar, sanat eserleri, müzik aletleri vb.

Fikri Mülkiyet Hakları: Patentler, ticari markalar, telif hakları, bilgisayar programları vb.

Borçlar: Kişi ölmeden önceki borçları da mirasa dahil edilebilir.

Ancak, miras bırakabileceğiniz mallar, ülkenizin miras hukuku ile belirlenir. Bazı ülkelerde, miras bırakabileceğiniz mal varlığına sınırlamalar getirilebilir veya mirasçıların belirli bir yüzdesini miras bırakma zorunluluğu olabilir. Bu nedenle, miras bırakmadan önce, ülkenizin miras hukukunu araştırmanız ve bir avukattan veya uzman bir danışmandan yardım almanız önemlidir.

Türkiyede miras konusu hangi kanunda düzenlenmiştir?

Türkiye’de miras konusu, Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu, Türk hukuk sisteminin temel kanunlarından biridir ve 4721 sayılı kanun numarası ile yürürlüğe girmiştir.

TMK, bir kişinin ölümü halinde mal varlığına ilişkin hükümleri düzenler. Kanun, mirasın kimlere kime nasıl dağıtılacağına, mirasçıların hak ve yükümlülüklerine ve mirasın taksim edilmesine ilişkin hükümleri içerir. Mirasın paylaşımı, mirasçıların kanuni paylarının tespiti ve paylaşımı, mirasçıların haklarının korunması, mirasçılık sırası ve diğer miras hukuku konuları TMK’da düzenlenir.

Türk Medeni Kanunu’nun miras hukuku hükümleri, Türkiye’de miras davalarının çözümünde de esas alınır. Ancak, bazı özel durumlarda, TMK hükümleri yerine özel kanunlar ve örf adet hükümleri de uygulanabilir. Bu nedenle, miras hukuku konularında doğru bilgilere sahip olmak için bir avukattan veya uzman bir danışmandan yardım almak önerilir.

Bağış yoluyla mirastan mal kaçırma halinde hangi davalar açılabilir?

Bağış yoluyla mirastan mal kaçırma durumunda, mirasçılar, haklarının korunması için çeşitli davalara başvurabilirler. Bu davalardan bazıları şunlardır:

Muvazaa Davası: Muvazaa davası, bağış yoluyla yapılan işlemin gerçekte bir miras bırakma işlemi olduğunu ve mirasçıların haklarını haksız şekilde kısıtlamak veya yok etmek amacıyla yapıldığını iddia eden mirasçılar tarafından açılan bir dava türüdür.

Tereke Davası: Tereke davası, ölen kişinin mal varlığının tespiti, borçların tahsili ve mirasçıların belirlenmesi amacıyla açılan bir davadır. Bu dava, bağış yoluyla mirastan mal kaçırma durumunda mirasçıların haklarının korunmasına yardımcı olabilir.

Tenkis Davası: Miras hukukunda, miras bırakanın ölümünden önce yaptığı hukuki işlemlerle mirasçıların haklarının sınırlandırılamayacağı ilkesi geçerlidir. Ancak, miras bırakanın ölümünden önce yaptığı bağış işlemi mirasçıların haklarını sınırlandırabilir. Bu nedenle, miras bırakanın ölümünden önce yaptığı bağış işlemi nedeniyle mirasçıların haklarının sınırlandırıldığı durumlarda, mirasçılar tarafından tenkis davası açılabilir.

 

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313