Boşanmada Eşi Affetmiş Sayılma

boşanma affetmiş sayılma, boşanma affetmiş sayılma yargıtay, boşanmada affetmiş sayılma, boşanma davası affetmiş sayılma, boşanma davasında affetmiş sayılma

BOŞANMA AFFETMİŞ SAYILMA

Boşanma davasında affetmiş sayılma, boşanma davasının nedenini oluşturan eylemlerin kusur olarak kabul edilmediği hallerdir.

Türk Hukuk Sistemi’nde diğer bazı hukuk sistemlerinden farklı olarak bir eşin açtığı boşanma davasının kabul edilebilmesi için diğer eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açacak derecede bir kusurunun varlığının ispat edilmiş olması gerekir.

Boşanma davaları esas itibariyle kusurun ispatı üzerine temellendirilmiştir. Bunun istisnası olarak özel boşanma sebepleri sayılabilir. Örneğin eşin akıl hastalığı nedeniyle açılan boşanma davasında akıl hastası eşe atfedilebilecek bir kusur yoktur. Buna karşın evlilik birliği diğer eş yönünden çekilmez hale gelmiştir. Diğer eş, akıl hastalığı nedeniyle evlilik birliğini artık sürdürmesinin kendisinden beklenmemesi gerektiğini mahkemeye sunar ve bunun üzerine boşanma kararı verilir.

Bunun gibi anlaşmalı boşanma davalarında da ispatlanması gereken bir kusur bulunmamaktadır. Her iki eşin evlilik birliğini sonlandırmak üzere anlaşarak mahkemeye başvurmuş olmaları halinde evlilik birliği teorik olarak temelinden sarsılmış kabul edilmekte ve hakimin takdir hakkı olmaksızın boşanmaya karar verilmektedir.

Buna karşın karşı tarafın kusuruna dayalı olarak açılan boşanma davalarında, davalı eşin kusurunun ispatı gerekir. Diğer eşin de karşı dava açarak boşanma talebi ile mahkemeye başvurmuş olması ise kanunun hatalı yazımı neticesinde boşanma kararı ile sonuçlanmayabilmekte ve kusurun ispatı istenmektedir.

Oysa, anlaşmalı boşanmada olduğu gibi her iki eşin de iradesi boşanma yönünde olmakla hakim ara bir kararla boşanmaya karar vermeli ve kusur ve tazminat yönünden davaya devam edilmeliydi.

Boşanma davasında, eşin kusurunun ispatlanması çok önemli olmakla birlikte davacı eşin bazı davranışları da eşin bu kusurlu davranışlarının affedildiği anlamına gelebilmektedir. Bu konuda Yargıtayca verilmiş bazı kararlardan özetleri almak yararlı olacaktır:

“Davacı-karşı davalı erkek boşanma davasından feragat etmiş olmakla artık kadına atfedilen kusurlu eylemleri affetmiş sayılır. Boşanma davasında erkeğin feragatinden sonra kadına kusur atfedilemez”

“Tarafların 19.03.2014 tarihli celsedeki beyanları ile tanık anlatımlarından, yargılama esnasında tarafların anlaşarak 29.01.2014 tarihli duruşmadan itibaren 35 gün kadar bir süreyle birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Taraflar bu davranışlarıyla birbirlerinden kaynaklanan ve boşanmaya yol açan kusurlu eylemleri affetmiş sayılırlar. Artık iddia edilen bu kusurlu eylemlere dayanılarak boşanma kararı verilmesi mümkün değilken mahkemece boşanma kararı verilmesi doğru olmamıştır.”

” Davacı erkek, eve dönmesi için eşine ihtar göndermekle ihtar tarihinden önceki olayları affetmiş, en azından hoşgörü ile karşılamıştır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma sebebi yapılamaz.”

“Davacı-davalı kadının eşine barışmayı teklif etmesi, barışma müzakeresi niteliğinde olup, kocadan kaynaklanan kusurların affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığını gösterecek nitelikte de değildir.”

“Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-davacı koca 8.3.2012 tarihinde davacı-davalı kadına eve dönmesi için noter vasıtasıyla ihtarname gönderdiğinden önceki olayları affetmiş sayılır. Bu tarihten sonraki döneme dair davacı-davalı kadının bir kusuru kanıtlanamamıştır.”

“Tarafların boşanma davasının açılmasından sonra bir araya gelip birlikte yaşadıkları dikkate alındığında, bu davranışlarıyla birbirlerinin önceki kusurlu davranışlarını affetmiş en azından hoşgörüyle karşılamışlardır. Affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar boşanma sebebi kabul edilemez ve bunlara dayalı olarak da boşanma kararı verilmez.”

“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, davalının boşanma davası açıldıktan sonra barışıp biraraya geldiklerini ileri sürmesine ve bu hususun sunduğu fotoğraflarla doğrulanmış olmasına; bu durumda tarafların birbirlerinin kusurlarını affetmiş veya hoşgörmüş sayılmalarının gerekmesine; affedilmiş veya hoşgörülmüş olaylara göre boşanma kararı verilemeyeceği halde verilen boşanma kararının taraflarca temyiz edilmediğinden bu hususun bozma sebebi yapılmayıp…”