BOŞANMA DAVASINDA TAZMİNAT NAFAKA EŞYA TALEBİ OLMADIĞINI BEYAN ETME

KATILMA ALACAĞI İSTEMİ ( Davacı Boşanma Davasında Davalıdan Tazminat Nafaka ve Eşya Talebi Olmadığını Bildirmesi Boşanmanın Fer’isi Niteliğinde Olduğu – Davacının Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Bağımsız Bölüme Yönelik Açıklaması Bulunmadığı/Mahkemece Davanın Esasına Girileceği )
BOŞANMA DAVASINDA TAZMİNAT NAFAKA EŞYA TALEBİ OLMADIĞINI BEYAN ETME ( Boşanmanın Fer’isi Niteliğinde Olup Mal Rejimi Tasfiyesi ve Dava Konusu Bağımsız Bölüme İlişkin Açıklama ve İstek Bulunmadığı – Katılma Alacağı İstemi/Mahkemece Taraf Delilleri Toplanarak Sonuca Gidileceği )
MAL REJİMİ TASFİYESİ İSTEMİ ( Davacı Boşanma Davasında Davalıdan Tazminat Nafaka ve Eşya Talebi Olmadığını Bildirmesi Boşanmanın Ferisi Niteliğinde Olduğu – Davacının Mal Rejiminin Tasfiyesi ve Bağımsız Bölüme Yönelik Açıklaması Bulunmadığı/Mahkemece Davacının İyi niyetli Olmadığından Bahisle Davanın Reddinin Bozma Nedeni Olduğu )
l ( Mal Rejimi Tasfiyesi İstemi – Davacı Boşanma Davasında Davalıdan Tazminat Nafaka ve Eşya Talebi Olmadığını Bildirmesi Boşanmanın Fer’isi Niteliğinde Olduğu/Mahkemece Taraf Delilleri Toplanarak İstem Hakkında Olumlu ya da Olumsuz Karar Verileceği )
4721/m.202,225/2
ÖZET : Dava; katılma alacağı istemine ilişkindir. Boşanma davasında davacının; davalıdan tazminat, nafaka ve eşya talebinin olmadığını bildirmesi boşanmanın ferisi niteliğindeki tazminat ve nafaka ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir. Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : S. Y. ile İ. O. B. aralarındaki katılma alacağı davasının reddine dair Edremit 1. Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi’nden verilen 09.10.2014 gün ve 314/531 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.06.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili geldi. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, tarafların 2004 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan 1166 ada 525 parsel 15 nolu bağımsız bölüm üzerinde tasfiye alacağı bulunduğunu açıklayarak muvazaalı olarak 3. kişiye devredilen taşınmaz üzerindeki tasfiye alacağına esas olmak üzere fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 30.000 TL katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı vekili, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını boşanma sırasında davacının nafaka, tazminat ve eşya talebinde bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Taraflar, 26.10.2004 tarihinde evlenmişler, 05.03.2012 tarihinde açılan boşanma davasına ilişkin hükmün 26.12.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar ( TMK.nun 225/2. m ) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir ( TMK.nun 202.m ). Dava konusu 15 nolu bağımsız bölüm 14.08.2009 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir.

Mahkemece, davacının taraflar arasındaki boşanma davasının 14.05.2012 tarihli oturumunda; davalıdan tazminat, nafaka ve eşya talebinin olmadığını bildirmesine karşılık tasfiye davası açmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş ise de ulaşılan sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı vekilinin boşanma dava dosyasındaki beyanı, boşanmanın ferisi niteliğindeki tazminat ve nafaka ile ev eşyalarına yönelik olup, mal rejiminin tasfiyesi ve dava konusu 15 nolu bağımsız bölüme ilişkin bir açıklama ve istek bulunmamaktadır. Mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma davasının eki niteliğindeki davalardan değildir.

Mahkemece, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak tartışılması ve tüm deliller değerlendirildikten sonra talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100,00 TL Avukatlık Ücreti‘nin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK’nun 388/4. ( HMK m.297/ç ) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2015/2621 K. 2015/13319 T. 16.6.2015

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313