Boşanmada Şirket Hisseleri Nasıl Paylaşılır?

BOŞANMADA EŞE AİT ŞİRKETİN PAYLAŞILMASI

boşanmada şirket üzerine alınan mallar, limited şirket mal paylaşımı, boşanma davasında şirket hissesine tedbir, boşanmada şirket üzerine alınan mallar, boşanmada şirket paylaşımı, limited şirket boşanma, anonim şirket boşanma, şahıs şirketi boşanma, boşanmada mal paylaşımı şirket hissesi, boşanma şirket, evlenmeden önce kurulan şirket, boşanmada işyeri paylaşımı, limited şirket boşanma


Boşanma davasının açılması ile ana davada eşlerin boşanma, nafaka, velayet ve tazminat talepleri ile birlikte; düğünde takılan altınlar için kişisel eşyanın iadesi ve evlilik içinde edinilen mallar için mal rejiminin tasfiyesi (katkı-katılma alacağı) davası açılabilir.

Eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminden dolayı oluşan katılma alacakları genellikle ev, işyeri, tarla, arsa gibi gayrimenkuller, otomobiller, BİST’te yer alan şirketlerin hisse senetleri, kripto varlıklar ile birlikte ortaklıkları bulunan anonim- limited şirketlerin hisselerinden oluşur.

Bilinenin aksine, evlenmeden önce sahip olunan gayrimenkullerin kira getirilerinde olduğu gibi, evlilikten önce kurulan şirketlerin getirilerinde de diğer eşin hakkı bulunmaktadır.

Şirket değerlemesinin genel olarak ülkemizde çok fazla bilinmediği, borsaya açık şirketlerin dahi değerlemelerinin zorlukla yapıldığını gözlemlemekteyim.

Bununla birlikte bir eşin hissedar olduğu şirket nedeniyle diğerinin katkı (değer artış payı) ve katılma alacağı (artık değere katılma alacağı) ayrı ayrı ele alınmalıdır:

a. Değer Artış Payı Alacağının Hesaplanması:

Bir eş, diğerinin bir şirketin kuruluşunda ya da sonrasında hisse sahibi olması için katkıda bulunmuş olabilir. Örneğin düğün altınları bozdurularak kurulan bir işletme buna örnektir. Düğün altınları kadının kişisel malıdır; bozdurularak eşe verildiğinde kadın, kişisel malı ile kocasının kurduğu şirkete katkıda bulunmuş olur. Ya da dava dosyalarında karşıma çıkan şekliyle, kadın kök ailesinden destek alıp işyeri kurmak üzere kocasına vermiştir; bu borç ile kurulan şirket zaman içinde büyümüş ancak borç hiçbir zaman ödenmemiştir. Örnekler çoğaltılabilir.

Bu durumda eşin değer artış payı şöyle hesaplanır:

  • Şirketin kurulduğu tarihteki değeri bulunur; katkıda bulunan eşin katkısının şirkete oranı hesaplanır.

Örneğin şirket 10 TL’ye kurulmuş, katkıda bulunan eş bunun 5 TL’sini karşılamıştır. Boşanma dava tarihinde şirketin değeri 500 TL’ye ulaşmışsa, katkıda bulunan eşin alacağı 250,00 TL’dir.

Değer artış payı alacağının hesaplanmasında, ayrıca katkı yapılan malvarlığının gelirlerindeki alacak talep edilmez. Değer artış payı alacağı ile artık değere katılma alacağının hesaplanmasında bu noktada farklılık bulunmaktadır.

 

Edinilmiş mallara katılma rejimi hangi durumlarda sona erer?

Eşler arasındaki kanuni mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi;

  • eşlerden birinin ölümü,
  • eşlerin başka bir mal rejimini kabul etmeleri,
  • mahkemece evliliğin iptaline, boşanmaya ya da mal ayrılığına karar verilmesi hallerinde sona erer.

Mal rejimi, iptale, boşanmaya, mal ayrılığına karar verildiği durumlarda dava tarihinden itibaren (TMK 225/2) ölüm ve başka mal rejimine geçme hallerinde ise bu tarihten itibaren sona erecektir.

Boşanmada şirket hisselerinden doğan hak ve alacaklar nelerdir?

Edinilmiş mallara katılma rejimi 1.1.2002’den itibaren, eşlerin evli kaldıkları süre içinde geçerli olan kanuni mal rejimidir. Eşlerin evlilikten önce kurmuş oldukları şirketler ile bu dönemden sonra yaptıkları ortaklıkların edinilmiş mallara katılma rejimi açısından tespiti ve alacak hakkının hesaplanması, bu yazımızın konusunu oluşturmaktadır.

Bu bakımdan eşlerin pay sahibi oldukları şirketlerde:

  • dağıtılan kar payları,
  • dağıtılmayaraj şirket bünyesinde tutulan kar ve yedek akçeler,
  • bedelli ve bedelsiz sermaye artırımlarından alınan yeni hisseler,
  • şirketin finansal tablolarına yansımayan gizli karlar incelenmelidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 218. maddesine göre, evlilik devam ederken bir eşin bedelini ödeyerek veya çalışarak kazandığı tüm mallar üzerinde diğer eş %50 oranında alacak hakkına sahip olmaktadır. Özellikle eşlerin çalışmasının karşılığı olan edinimler TMK 219’a göre, edinilmiş mal sayılmaktadır.

Eşlerden her birinin evlenme tarihinden önce sahip olduğu şirket ortaklıkları ise kişisel mal olarak sayılmaktadır. Ancak eşlerin kişisel mal sayılan şirket ortaklıkları ile bunların edinilmiş mal sayılan gelirleri (TMK 219 b4) uygulamada önem taşımaktadır.

Boşanma davaları iki adımlıdır: İlk adımda evlilik birliğinin sona erip ermeyeceğine karar verilen boşanma davası ile ikinci adımda eşlerin evlilik birliği içinde edinmiş oldukları mal varlığının paylaşılması davası.

İlk adımda eşler anlaşmalı olarak boşanmayı kararlaştırmış olabilir, buna karşın anlaşmalı boşanmada da eşler mal varlığının paylaşılmasını sonraya bırakabilirler. Yine çekişmeli olarak – eşlerin kusurun kimde olduğuna, nafakaya yahut velayete ilişkin konularda anlaşamadıkları durumlarda- açılan boşanma davasının açılma tarihine bağlı olarak mal rejiminin sona erdiğinden ve tasfiyesinden bahsederiz.

Bu noktada, gayrimenkullerin, otomobillerin paylaşılması nisbeten kolaydır. Ancak, eşlerden birinin ortak olduğu limited yahut anonim şirketler ile özellikle şahıs şirketlerinde iş daha karmaşık bir hal almaktadır.

Şirketin Değeri Nasıl Belirlenir?

Boşanmada şirket hisseleri boşanma davasının taraflarının birinin ortağı, hissedarı olduğu anonim veya limited bir şirket varsa gündeme gelebilmektedir.

Bir şirketin değeri,

      • mal rejiminin sona erdiği andaki durumu;
      • o tarihteki ekonominin genel gidişatı,
      • şirketin faaliyet gösterdiği sektörün konumu,
      • şirketin büyüklüğü ve büyüme hızı,
      • tasfiyeye konu şirketin bilanço değerleri,
      • şirketin kullandığı teknoloji, makina ve tesisatın durumu ile araştırma geliştirme faaliyetleri (ARGE),
      • şirketin ürettiği hizmet ve ürünleri pazarlama ile rekabet gücü,
      • şirketin müşteri portföyü, organizasyonu ile yönetim kadrosu büyüme potansiyeli,
      • şirketin değerlendirme anındaki satışlarına, kazançlarına, siparişlerine, nakit akışlarına ve finansal durumuna göre geleceğe ilişkin tahminler, kar dağıtım politikası, gelecekte planlanan sabit kıymet yatırımları, stratejisi, ekonominin genel arz ve talep kuralları göz önünde bulundurularak belirlenir.

Boşanmada şirket hisseleri de diğer mal varlıklarının tabi olduğu paylaşım kurallarına tabidir. Ancak şirketlerin, insanlara benzer şekilde ehliyet sahibi olmaları, bir tüzel kişiliklerinin bulunması nedeniyle durum biraz daha karışıktır. Örneğin 100 bin TL’ye satın almış olduğunuz bir otomobil bir başka otomobili satın alamaz, yanında işçi çalıştıramaz; ancak aynı bedel karşılığında satın aldığınız bir şirket hissesi sizi vergisel borca sokabilir, yıllık temettü sağlayabilir ve bir çok yükümlülük altına sokabilir.

Şirket Hisseleri Kişisel Mal mıdır?

Boşanmada şirket hisseleri konusunda, şirketin kuruluş tarihinin eşlerin evlilik tarihinden önce olup olmadığı, evlilik tarihinden sonra ise bu şirket hisselerinin nasıl edinildiği, şirketin defterlerinin düzenli tutulup tutulmadığı, şirketin kazancını ortaklara dağıtıp dağıtmadığı ya da sermayeye katıp katmadığı tespit edilmelidir. Genellikle şirket hissedarlarının şirketin kasasını kendi kasaları gibi görerek ana sözleşmede yazılı kuralların dışına çıkarak gelirleri bölüştükleri gözlemlenmektedir. Bu durumların tespiti için müşavir kişilerden yararlanılarak şirketin ortaklardan olan alacakları, ne kadarlık bir kazancın ortaklara aktarıldığı bulunmalıdır.

Şirket hisselerinin bedelinin evlilik öncesinde ödenmiş olması halinde eşin kişisel malı olarak kabul edileceği kuşkusuzdur. Ancak, kira getiren gayrimenkullerde olduğu gibi, şirket gelirlerinin evlilik birliği dönemi içerisinde gerçekleşenler, edinilmiş mal olarak kabul edilerek paylaşıma tabi tutulacaktır. Şirket hisselerinin bedelinin evlilik içinde ödenmiş olması halinde ise genel kural bu hisselerin değerlerinin edinilmiş mal olmasıdır. Bu, aksi ispat edilmesi mümkün bir genel kuraldır.

“Aksine sözleşme yapılmamışsa, kişisel mal sayılan şirketten

elde edilen gelirler edinilmiş mal olarak kabul edilir ve paylaşıma tabidir.”

Boşanmada şirket hisseleri boşanma davasının açılmasından sonra yahut eşler arasındaki kanuni mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimin sona ererek mal ayrılığı rejimine geçilmesi ile dava edilebilir hale gelecektir.

Bu takdirde boşanma davasının açılmasından hemen sonra, şirket hisselerinin değerinin tespit ettirilmesi ve tasfiye amaçlı dava açılması mümkün olacaktır. Yine bu dava ile şirket hisselerinin değil, tespit edilen değerinin dava konusu edileceğini de hatırlatalım.

Boşanmada şirket hisseleri için dava yine aile mahkemesinde açılır.

Boşanma davalarında eşlerden birine ait şirket hissesi olabilir. Bu şirket hissesinin değerinin nasıl hesaplanacağı, bu değer üzerinde diğer eşin katılma alacağı hakkı olup olmadığı, var ise bu hakkının nasıl hesaplanacağı hukukçular arasında da Kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana tartışma konusu olmuştur.

Eşlerin kişisel malları Kanunda sınırlı sayım şeklinde gösterilmiş (TMK.m.220), edinilmiş mallar ise örnekleyici olarak (TMK.m.219) gösterilmiştir. Bunun sonucu olarak bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilmiştir ( edinilmiş mal karinesi, TMK.m.222/son).

Eşlerden biri, bir malın kişisel malı olduğunu kanıtlayamadığı durumda bu mal edinilmiş mal olarak kabul edilir. Bir malın edinilmiş değil, kişisel mal olduğu iddiası tanıkla da ispat edilebilir; ancak bu tanık ifadesi çoğunlukla tek başına yeterli olmaz, bu iddianın danışıktan (muvazaa) uzak ve belgeye dayalı olması da aranır.

Şirket hissesinin değerinin belirlenmesinde tasfiye tarihi olan boşanma dava tarihi itibariyle davaya konu edilen şirket sanki tasfiye ediliyormuş gibi varsayımsal tasfiye yapılarak eşin hisse değerinin belirlenmesi ve bunun edinilmiş mal kabul edilip üzerinden artık değer alacağının hesaplanması gerekir.

Bunun için yeniden gerektiğinde şirketin duran ve dönen varlıklarını ve demirbaşlarını değerini de belirleyecek uzmanların da katıldığı ayrıca mali müşavir ve hukukçudan oluşan bir değer hesap bilirkişisi incelemesi ve incelemenin de net aktif değeri yöntemine göre yapılır.

Ancak şirket değerinin belirlenmesinde şu husus da önemlidir:

Ticaret Şirketlerinin faaliyetleri sonucu şirket hisselerinin zaman içerisinde piyasa değerlerinin artması mümkündür.

Şirketin yarattığı endüstriyel kazançların oluşmasında, şirketi sevk ve idare eden ortağın kişisel çalışması rol oynadığı kadar, ayrı bir tüzel kişiliği olan şirketin organizasyonunun da payı vardır. Bu nedenle kural olarak ortağın hissesine düşen endüstriyel kazancının tamamının ortağın çalışması karşılığı olduğu benimsenemez. Ne var ki, eğer ortak şirketin bütün hisselerine sahip olmamakla birlikte şirketi önemli ölçüde sevk ve idare ediyorsa yaratılan kazancın ortağın hissesine düşen bölümünün tamamının kazanç karşılığı olduğunun kabulü gerekir.

Diğer yandan şirket hisse değerlerindeki artışın endüstriyel değil konjonktürel olması da mümkündür. Bu durumun da bilirkişi tarafından tespiti önemlidir zira, bir artış olduğunun belirlenmesi eşin kişisel çabası karşılığı normal değer artışını aşan bir artışın mevcudiyeti durumunda, bunun eşin kişisel çabası ile oluştuğu kabul edilerek ancak bu miktar içerisinden katılma alacağı talep edebileceği gözetilerek diğer eşin kazanılmış hakları göz önünde bulundurularak bir karar verilecektir. (2)

Şirketin duran ve dönen ve bu şekilde aktifleri teşkil eden miktardan borçların çıkarılarak defter değerinin bulunması, bunların içinden başlangıçtaki durumuna göre tasfiye tarihindeki durumu değişen maddi duran varlıklar ve mali duran varlıkların başlangıçtaki defter değerlerinin çıkartılıp yerine söz konusu kıymetlerin tasfiye tarihi itibariyle piyasa değerleri ilave edilmelidir. (1)

Katılma alacağı için diğer eşe ait bir artık değerin mevcudiyeti gerekir. Bunun sonucu olarak pasifler (borçlar) aktifden büyük ya da eşitse; artık değer dolayısıyla katılma alacağı da söz konusu olmayacaktır. Bunun somut davaya uygularsak davalının şirket hissesi artık değer taşıyabileceği gibi; zarar ve borca batıklık sebebi ile, hisse “çöp hisse” niteliğinde de olabilir. Pasifleri aktifinden fazla bir şirketten dolayı, hissedarın hissesi için katılma alacağı çıkma

(1) YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2014/7341 Karar Numarası: 2015/17019 Karar Tarihi: 30.09.2015

(2) YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2015/16149 Karar Numarası: 2015/19750 Karar Tarihi: 05.11.2015


Bu yazılarımızı okumanızda da fayda var:

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313