Eski Eş ile Olan Anıları Sosyal Medyada Paylaşmak Suç mudur?

Eski Eş ile Olan Anıları Sosyal Medyada Paylaşmak Suç mudur?

-Eski eşim sosyal medyayı aktif kullanan biri. Oldukça fazla takipçisi var ve bu mecrada benim ve kızım hakkında özel sayılabilecek anlarımızı anlatıyor. Bu durumdan oldukça rahatsızım. Kendisiyle bu konuyu konuştum ancak bana abartılı tepki verdiğimi söyledi. Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim?

Anayasanın 20. maddesinde “Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz” denilerek kişinin özel hayatı anayasal koruma altına alınmıştır.

Bir suç olarak tanımlanan özel hayatın gizliliğinin ihlali ise ilgili anayasa maddesinin bir uzantısı olup Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenmiştir.

Özel hayatın gizliliği, kişisel faaliyetlerin toplumun diğer bireyleri tarafından bilinmesinin istenmediği noktada başlar. Özel hayat kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir.

Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu hükümlere göre, özel hayatınızın ihlal edildiğine dair iddialarınızla ilgili Cumhuriyet Savcılıkları’na başvurabilir ayrıca ihlaller nedeniyle manevi tazminat davası da açabilirsiniz.

Karşılıklı Olarak Fiziksel Şiddet Uygulamanın Sonuçları Nelerdir?

-6 yıllık evliyim. Eşim bana arada sırada şiddet uygulardı. Son zamanlarda şiddetin boyutu arttı. En son kavgamızda o bana vurduğu için ben de dayanamayıp ona vurdum. Tırnaklarım yüzünde iz bıraktı ve bana daha fazla vurmaya başladı. Yüzündeki izin fotoğrafını çekerek bana herhangi bir şikayette bulunursam onun da beni şikayet edeceğini söylüyor. Bende ise herhangi bir darp izi şu an yok. Psikolojik ve fiziksel şiddete devam ediyor ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

Bildiğiniz gibi insanların bulunduğu yerde problem yaşanması son derece muhtemeldir. Sosyal bir varlık olan ve diğer insanlardan uzak kalamayan insan, nedense diğer insanlarla da birarada bulunduğunda problem yaşamadan duramıyor.

Bir boşanma davasında, baktığımız şey genel olarak son olaylardır. Yani bardağı taşıran olaya bakarız. Bir evlilik örneğin 15 yıl sürmüş olabilir. Boşanma davasında, her ne kadar taraflar ta nişanlanmadan başlayarak anlatsalarda önemli olan son olaylardır. Çünkü yukarıda değindiğim gibi insanlar bir arada bulunduklarında problem yaşarlar ve bu problemleri de bazen affederek, bazen unutarak bazen de başka şekillerde çözerek atlatırlar.

Atlatamadıkları takdirde de evi terk eder, başka bir yerde yeni bir hayat kurmaya çalışırlar.

Evlilikler güven ilişkisi üzerine kurulur. Eğer eşlerden biri diğerini tehdit ediyorsa ortada güven ilişkisi ve dolayısıyla sürdürülecek bir evlilik ilişkisi kalmamış demektir.

Boşanma davalarında fiziksel şiddetin ispatlanması kolaydır, çünkü geride sonuçları görülebilecek izler bırakır. Ancak psikolojik şiddetin genelde fiziksel izi olmaz ve insanın his dünyasında sonuçlarını meydana getirir.

Karşılıklı olarak fiziksel şiddet uygulandığında ise boşanma davası açısından kusurlar eşit kabul edilir ve iki taraf da birbirinden maddi ve manevi tazminat alamaz.

Eşi Başkalarıyla Kıyaslamak Boşanma Nedeni midir?

-Kocam beni sürekli başka kadınlarla kıyaslıyor. Çocuklarıma bakabilmek için işimi bırakmam sebebiyle çalışmıyorum ve o bunu sürekli yüzüme vuruyor. ‘Sanki ne yapıyorsun ki akşama kadar evdesin’ diyerek beni aşağılıyor. Artık hiç mutlu değilim ve ondan ayrılmak istiyorum. Kendisine bana böyle davrandığı için tazminat davası açma hakkım var mı? Teşekkürler.

Boşanma davaları ülkemiz kanunlarına göre belirli sebeplerle açılır. Örneğin zina, hayata kast, yüz kızartıcı suç işleme, terk ve akıl hastalığı gibi bazı boşanma nedenleri Medeni Kanun’da özel olarak sayılmışken bunlar dışında kalan diğer boşanma nedenleri tek tek sayılmamış ve yaşanılan olay nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının tespit edilmesi istenmiştir.

Boşanma davasını açan taraf evliliğinin sarsıldığını, eşiyle geçimsizliğe düştüklerini ispatlamalıdır.

Yargıtay, eşin, eşini diğer kişilerle kıyaslamasını boşanma sebebi saymıştır. Bir eşin, eşini başka insanlarla kıyaslaması eşin kişiliğine yapılan bir saldırıdır. Bu nedenle yapılan saldırı sonucu gerçekleşen zararın manevi tazminatla giderilmesi gerekir.

Eşini Kök Ailesine Karşı Savunmamak Boşanma Sebebi midir?

-2 senelik evliyim. Eşimle ailesinden ayrı bir evde oturuyoruz. Ancak kendisi sürekli ailesinin evinde olmamızı istiyor. O eve gittiğimizde ise eşim benimle hiç ilgilenmiyor. Kendi evimize döndüğümüzde ise genelde kavga ediyoruz. Ailesi beni istemediği için eşime benim hakkımda kötü şeyler söylüyor. Bu durum beni artık çok huzursuz ediyor. Mahkemeye başvurursam bu sorunlarım boşanma sebebi sayılır mı?

İki kişi evlendiği zaman aslında eşi ile kök ailesinden yani anne-babasından da yakın olur; bu yüzden biz bu evli kişilere “eş” kavramı ile tanımlarız.

Eşler birbirlerine derece olarak ana-babalarından ve hatta çocuklarından da daha yakındırlar. Ana-baba ve çocuk 1. derece yakın kabul edilmektedir, kardeşler 2. derece akraba sayılırlar; oysa eşlerin birbirine derece uzaklığı yoktur.

Bazı kişilerde evliliğe rağmen yani aynı yastığa başkoymasına, ayrı evde yaşamasına rağmen ana-babaya olan bağımlılığının olması gerekenden fazla olduğunu görüyorum. Ana-babalar da çocuklarının ayrı bir hayat kurduğunu kabullenemiyor hala aynı ev içinde yaşıyormuş gibi davranmaya devam ediyorlar.

Bunun dengesi sağlanamadığında, problemlerin çıkması son derece doğaldır; çünkü her kadın kendi kurduğu evin yöneticisi olmak ister. Kadın ruhunda bu vardır. Türk kültüründe de “hanım” kelimesi aslında bunu ifade eder.

Yargıtay da kararlarında buna işaret etmiş ve kök ailesinin eşine olan rahatsızlık verici, hakarete varan ifadeleri karşısında eşinin değil de ana-babasının yanında duran; ana-babasının eşine olan müdahalelere ses çıkarmayan tarafı kusurlu bulmaktadır.

Bu kusur, yine manevi tazminat ödenmesini gerektirir bir kusurdur.

Psikolojik Hasta Olan Eşin Tedaviyi Kabul Etmemesi Halinde Ne Yapılır?

-Karımla 5 senedir evliyiz. 3 yaşında çocuğumuz var. Kendisiyle ilk tanıştığımızda psikolojik problemleri vardı. Ancak aldığı tedavi sonrasında iyileşmişti. Şu an bu rahatsızlığı tekrar ortaya çıktı ve kendisi ve ailesi bunu kabul etmiyor. Kendine veya kızımıza zarar vermesinden korkuyorum. İşe gitmem gerektiği için onları yalnız bırakmam gerekiyor ama bu durum beni çok korkutuyor. Hiç istemesem de karımdan ayrılmayı, kızımı alarak kendi ailemin bakmasını sağlamak istiyorum. Fakat nasıl bir yöntemle bunu yapabileceğimi bilmiyorum. Yardıma ihtiyacım var.

6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesi Hakkındaki Kanun’a göre psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi; bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması mümkündür.

Bunun için bulunduğunuz yerdeki aile mahkemesine ya da en yakın karakola başvurarak eşinizin tedavisi ile ilgili olarak koruma tedbiri alınmasını talep edebilirsiniz.