İŞ KAZASI SONUCU SÜREKLİ İŞGÖREMEZLİK

iş kazası, iş kazası sonucu ölüm, iş kazasıyla yaralanma, iş kazasında haklar, iş kazası maddi, manevi tazminat, iş kazası davası, iş kazası iş göremezlik maddi zarar, iş kazası emsal karar, iş kazası kusur, iş kazası yargıtay kararı,

T.C. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ

E. 2009/5984 K. 2010/5302 T. 6.5.2010

KARAR : Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacının maddi tazminat alacağı SSK’ca karşılandığından maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin, işçilerinin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77.maddesinin açık buyruğudur. Hükme esas alınan 07.02.2007 günlü bilirkişi raporunda; kaza nedeniyle sigortalı işçinin %70 oranında kusurlu olduğu,davalı işverenin ise %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.

Ancak bilirkişilerin maddi olaya ve işverenin kusursuzluğuna ilişkin değerlendirmelerinin dosya kapsamına uymadığı görülmektedir. Somut olayda, davacının olay günü elektrik başteknisyeni olarak çalıştığı sırada geçici görevle gittiği köydeki tenvirat arızasını gidermek için çıkmış olduğu direkte akıma kapılarak düşmesi sonucu yaralandığı,bilirkişi raporunda davalı işverenin izole platformlu ve bomlu kaldırma aracı bulundurmayarak tedbirsiz davrandığı ve sorumlu olduğu belirtilerek %30 oranında,davacı işçinin ise başteknisyen olduğu,ekip şefi olmasına rağmen çalışmaya başlamadan önce emniyet kemerini almayarak, arıza tesbiti ve sonrasında izole eldiven kullanmayarak,panonun enerjisini kestirmeyerek tedbirsiz davrandığı için %70 oranında kusurlu olduğu tesbit edilmiştir.

Oysa, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişilerin, İş Kanunu’nun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin ve yapılan işin niteliğine göre, işyerinde davacının görev yaptığı alanlarda uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususları ayrıntılı bir biçimde belirleyerek ve kusurun aidiyeti ve oranını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.

Yapılacak iş; dava konusu olayın meydana gelmesinde asli unsurun sigortalının akıma kapılması olduğu,emniyet kemeri takmamak gibi diğer etkenlerin tali unsur olduğu,bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya verilen kusurun fazla olduğu gözetilmek suretiyle, işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi kuruluna konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın ve özellikle inandırıcı güç ve nitelikte olmayan 77.maddenin öngördüğü koşulları içermeyen kusur raporunu hükme dayanak almak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

avukat, avukat ankara

Yorum bırakın