Kadının Soyadı Yok…

Temmuz ayında gazetelerde Ankara 11. Aile Mahkemesi’nin evli kadının sadece kızlık soyadını kullanabilmesi hakkındaki kararı yer alınca ankarada avukat olarak bu konudaki görüşlerimin istendiği telefon ve mailler aldım. Kamuoyundaki kafa karışıklığını gidermek ve bu sorulara verdiğim cevapları toplu halde sunup hem vatandaşlara hem de diğer meslektaşlarıma yardımcı olma ümidiyle bu yazıyı kaleme alıyorum:

Soru 1 : Mevcut yasalara göre kadın kızlık soyadını kullanabilir mi?

Cevap  : 4721 sayılı Medeni Kanunumuzun 187. maddesi “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir.” Demekle evlenen kadınların önceki soyadını kullanabileceği hükme bağlanmıştır.

Soru 2 : Kadın yalnızca “kızlık soyadını” kullanabilir mi?

Cevap  : 11. Aile Mahkemesi’nin verdiği ve medyada “tarihi” olarak nitelenen karar, maalesef çoğu haber için söylediğimiz gibi doğru değildir.

Bu konuda alınan ilk karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2004 yılında kadının sadece kızlık soyadını kullanamamasının cinsiyet ayrımcılığı olduğu iddiası ile 1995 yılında yapılan başvuruyu kabul kararıdır.

Anayasa’nın 90.maddesine göre AİHM’nin kararları ülkemiz açısından bağlayıcıdır. Buna karşın Kanun Koyucumuz bu konuda bir adım atmayıp gerekli kanun değişikliğine gitmemiştir.

Ankara 11. Aile Mahkemesi’nin kararından önce Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin bu yönde verdiği 2010 yılındaki karara Cumhuriyet Savcısı itiraz etmiş ve Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, kadının sadece kızlık soyadını kullanamayacağına hüküm verip yerel Mahkeme kararını bozmuştur. Ankara 11. Aile Mahkemesi’nin kararının akıbetinin de bu nedenle beklenilmesinde yarar olduğu düşüncesindeyim.

Soru 3 : Bu konu nasıl çözümlenebilir?

Cevap  : Kadının evlenmekle kocasının soyadını kullanmak zorunda kalmasına karşın erkeğin böyle bir zorunluluğunun bulunmaması çok açıkça bir cinsiyetin diğerine tercihi yani cinsiyet ayrımcılığıdır. Bu nedenle, Avrupa Konseyi’nin çalışmaları doğrultusunda üç tane çözüm önerisine ben de katılıyorum:

a)      eşlerin ortak bir soyadı, özellikle de eşlerden birinin soyadı, her iki eşin soyadlarının birleştirilmesiyle oluşan bir soyadı ya da her iki eşe de ait olmayan bir soyadı üzerinde anlaşması;

b)      her iki eşin de evlilikten önceki soyadlarını değiştirmemesi

c)      yasalar uyarınca ortak soyadının her iki eşin soyadlarının birleştirilmesi suretiyle oluşturulması;

Bu çözüm önerilerinden sonuncusu ( c ) uygulama yönünden en kolay olanıdır.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313