Mevcut Mal Rejiminin Mal Ayrılığına Dönüştürülmesi

Eşler, Kanunda düzenlenmiş bulunan mal rejimlerinden birisini sözleşmeyle kabul edebilirler. Eşlerin bu seçimlik mal rejimlerinden birini seçmemiş olmaları halinde aralarında, kanuni mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanır.

Ancak bazı durumlarda Kanun, mal ayrılığı dışındaki mal rejimlerinin mal ayrılığına dönüşmesini kabul etmiştir:

TMK 206 – 212 arasında öngörülen bu düzenleme ile haklı bir sebep varsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine, mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüşmesine karar verebileceği kabul edilmiştir.

Özellikle aşağıdaki hâllerde haklı bir sebebin varlığı kabul edilir:

  • Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
  • Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
  • Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
  • Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması
  • Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.

Yine eşlerden biri ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun ise, onun yasal temsilcisi de bu sebebe dayanarak mal ayrılığına karar verilmesini isteyebilir.

Kanunda sayılan bu nedenlerin varlığı halinde eşler arasındaki mevcut mal rejimi kendiliğinden mal ayrılığı rejimine dönüşmez. Bunun için eşlerden birinin talep etmesi zorunlu tutulmuştur.

Bu talepte bulunma hakkı, haklı sebebin oluşmasında kusuru bulunmayan eşe aittir.

Bu kanun hükmünde sayılan durumlar örnek niteliğindedir. Haklı sebep olup olmadığı her olayın özelliğine göre değerlendirilir.

TMK 225/2’ye göre, mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer.

Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.

Mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi davasında yetkili mahkeme, eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesi olarak belirlenmiştir.


Örnek Yargıtay Kararları

“Davacı eşi hakkında açmış olduğu boşanma davasının 2.10.2001’de retle sonuçlandığını ayrı yaşadığını belirterek mevcut mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesine karar verilmesini istemiştir. 1.1.2002 tarihinde 4721 sayılı Medeni Kanun yürürlüğe girmiş, yasal mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimi olduğu kabul edilmiştir. (MK. md. 202) Sözü edilen yasanın 206. maddesindeki beş bent şeklinde yapılan düzenleme örnek niteliğindedir. Mahkemece tarafların delilleri toplanıp, değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2004/2872 Karar Numarası: 2004/3909 Karar Tarihi: 29.03.2004

“Temyiz incelemesine konu olan davada; mahkeme kararıyla mal ayrılığı rejimine geçilmesini (TMK.m.206) isteyen davacı, diğer eşin malvarlığının borca batık olması, ortaklıktaki payının haczedilmiş olması ve benzeri sebeplerden biriyle ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürdüğünü kanıtlayamamıştır. Tek başına, eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmaları Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca haklı sebep olarak yorumlanıp mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi için yeterli değildir. Bunun kabulü; kendi kusurlu davranışıyla ayrı yaşamaya neden olan eşin; diğer eşin ileride doğabilecek katılma alacağı hakkını ortadan kaldırmasına olanak tanımak sonucunu doğurur. Bu ise, hiç kimsenin kendi kusurlu davranışıyla kendi lehine sonuç elde edemeyeceğine yönelik temel hukuk ilkesine aykırı olur.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2005/3039 Karar Numarası: 2005/6149 Karar Tarihi: 18.04.2005

“Taraflar arasındaki mal rejimi sona ermeden (TMK.nun 206, 225.m) katkı payına dayalı olarak dava açılma imkanı bulunmamaktadır. Diğer ifadeyle katkı payına dayalı dava açılabilmesi için taraflar arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması ön şarttır. Eldeki davada tarafların evliliklerinin halen devam ettiği ve aralarındaki mal rejiminin de herhangi bir sebeple sona ermediği anlaşıldığına göre ön şart gerçekleşmediğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.”  YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas Numarası: 2011/6354 Karar Numarası: 2011/7732 Karar Tarihi: 27.12.2011

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313