Toplum Kadın-Erkek Ayırmıyor, Öldürüyor

Akşam vakti. Ana haberleri izliyorum.

İstanbul Adliyesinde bir çifte cinayet vakası.

Kan dondurucu bir manzara.

Yerde bir kadın yatıyor, tam fotoselli cam kapıların girişinde. Ayağında siyah botu görünüyor, mavi renk, üstüne bol elbiseli.

Az ileride de gençten bir adamdan dökülen kan birikintisinden kalanlar. Kadının aksine adam hemen ölmemiş. Ambulansa bindirebilmişler, cesedini çekememiş kameraman bu nedenle.

Dışarıda bir kalabalığın içinde orta yaşlı bir adam “oğlum, oğlum nerede” diye canhıraş bağırıyor. Yerde yatan kadının eski kocası. Kadını tehdit etmekten hakkında açılan davanın duruşması az önce bitmiş. Ceza almış 11 ay. Oğlum nerede diye bağırırken, sanıyor ki diğer vurulan kişi oğlu. Oysa oğlu, önce annesini yere sermiş silahla, sonra da annesinin yanında duran daha 28 yaşındaki polis memurunu. Polis memuru ambulansta kaybetmiş henüz yarılayamadığı hayatını…

*****

Sonraki habere geçiyor spiker. Bu sefer Elazığ’da bir kadını, boşandığı eşinin kardeşi öldürmüş. O da adliye önünde.

*****

İki haber ardarda sanki bir Amerikan filmi senaryosu. Ortalıkta dolaşan bir seri katil, kurbanlarını Adliye önünde öldürüyor. Sonraki karede de bir FBI dedektifi cesetleri inceleyip “cinayet yerleri arasında bir bağlantı olmalı. Sanırım katil bize bir mesaj vermeye çalışıyor” diyecek.

*****

Daha birkaç saat önce bir radyo programında Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Hakkında Kanunu ne kadar eşitlik ilkesine aykırı bulduğumu, pozitif ya da negatif hiçbir insanın birbirinden ayrılmaması gerektiğini düşündüğümü anlatmışım. Kadına karşı ayrımcılığın doğru olmadığını, kanun önünde ağaçlar, hayvanlar dahil tüm canlıların eşit olması gerektiğine inandığımı söylemişim. Kadınların erkeklerden, erkeklerin kadınlardan üstün tutulmasının ayrımcılığa yol açacağına, bunun da adalet duygusunu zedeleyeceğine dem vurmuşum.

Bu düşüncemin üzerine bu iki haber, bu fikirlerimin ne kadar toplumdan kopuk olduğunu sorgulatıyor bana. Bizim toplumda kadına şiddet artık başka bir boyutta: Sadece kocasından değil, kocasının kardeşinden hatta kendi doğurduğu çocuklarından bile korunması gerek. Devlet, koruma isteyen kadınlara buton değil, kırılmaz camdan fanus vermeli.

*****

Spikerin sonraki haberi yetişiyor imdadıma: Tokat’ta iki aile otlak meselesi yüzünden birbirine girmiş. İki aileden kadınlı-erkekli tam beş ölü.

İnsanımızın sadece boşandığı kadınları öldürmemesi, önüne geleni hiç uğruna kurşunlaması; kadına karşı pozitif-negatif ayrım yapılmadığının bir göstergesi sayılmalı.  Eh, bu da bir şey…

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313