TRAFİK KAZASI SONUCU DAİMİ İŞGÜCÜ KAYBI

T.C. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/1172 K. 2006/9350 T. 19.9.2006

DAVA : Davacı A.R.A. vekili Avukat  tarafından, davalılar S. Uluslararası Nakliyat Tic. A.Ş. ve K.Y. aleyhine 15/02/2000 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 18/07/2005 günlü kararın Yargıtay’ da duruşmalı olarak İncelenmesi davalılardan S. Uluslararası Nakliyat Tic. A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 19/09/2006 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirket vekili Avukat geldi, karşı taraftan davacı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı.Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı trafik kazası sonucu daimi işgücü kaybına uğradığını belirterek tazminat istemiştir. Mahkemece, Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan alınan daimi işgücü kaybı oranı benimsenerek tazminata hükmolunmuşsa da, bu rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Yasası’nın 16. maddesine göre Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan Sosyal Sigorta Sağlık İşleri Tüzüğü hükümlerinden de yararlanılarak davacının daimi işgücü kaybına uğrayıp uğramadığı ve varsa oranı belirlenmelidir. Mahkemece 2659 sayılı Yasa’nın 16. maddesi gözetilmeden alınan rapor doğrultusunda tazminata hükmolunması bozmayı gerektirmiştir. avukat, avukat ankara

3-Davacı bir şirkette pazarlamacı olduğunu ve olay tarihinde aylık 250.000.000.- TL geliri bulunduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece işyerine bu konuda yazı yazıldığı ve 15/03/2001 tarihli oturum tutanağında cevap geldiği yazılmış ise de, dosya içinde şirket cevabi yazısının bulunmadığı görülmektedir. Zabıta araştırması yapılmış ise de, zabıtanın belirlediği gelir miktarı hesap raporuna esas alınamaz. Davacının ileri sürdüğü ve zabıtanın belirlediği rakamlar, davalı savunması ve sunduğu kanıtlar karşısında tereddüde sebebiyet vermektedir. Bu itibarla davacının olay tarihinde elde ettiği gelirin şirketten, sigorta kurumundan ve ilgili resmi yerlerden araştırılması, bu konuda tarafların sunacakları kanıtların toplanması ve tereddüde sebebiyet verilmeksizin davacının geliri belirlenerek hesap raporu alınması gerekirken, mahkemece eksik incelemeyle karar verilmesi ayrıca bozmayı gerektirmiştir.

4-Trafik kazası sonucu yaralanan ve sigortalı olduğu anlaşılan davacıya, bu olay nedeniyle sosyal güvenlik kurumu tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı, varsa miktarı ve peşin sermaye değerinin tazminattan indirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi de bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın ( 2, 3 ve 4 )sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı şirket yararına takdir olunan 450,00 YTL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 19.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın