Velayetin Babaya Bırakıldığı Örnek Bir Durum

Bana ulaşan maillerde, görüşmelerimde ve sosyal medyada ne şekilde olursa olsun çocukların velayetinin babaya bırakılmadığına ilişkin yakınmaları, şikayetleri sıklıkla dinliyorum.

Çocukların ananın şefkatine ihtiyaç duyduğu muhakkaktır, bununla birlikte çocukların velayetinin anneye bırakılması mutlak uygulanan bir kanun değildir. Bu yazıda, her durumda çocuğun anneye bırakılmasının kural olduğunu düşünen ve bu nedenle umutsuzluğa kapılan -ilgili, anlayışlı- babalar için bir karar paylaşıyorum. Mahkeme bu kararı sosyal inceleme uzmanı tarafından hazırlanan rapora dayanmıştır. Bu SİR raporunun sonuç kısmını da aşağıda paylaşıyorum. Bu karar sadece bir örnektir ve bir çok benzeri de mevcuttur.

Velayet konusunda karar verilirken mahkemeler (hakimler) çocuğun yüksek yararını gözetmekle yükümlüdürler. Hakimlerin de insan olduğunu, her insan gibi hata yapabileceklerini, konuyu tam anlayamayabileceklerini ya da konunun önemine tam vakıf olmadan karar verebileceklerini unutmayın. Ülkemizde mahkemeler üzerindeki iş yükü düşünülenden de fazladır. Bir çocuğun velayeti ile ilgili verilen kararın, çocuğun tüm geleceğini etkileyeceğini, tüm yaşantısını şekillendireceğini unutmayarak karar verilmesi şahsi temennimdir. Karar numarası ve kişilerin isimleri, malum nedenlerle, tarafımda saklıdır.

“Velayet bir hak değil, çocuğa ve topluma karşı kutsal bir görevdir”

Avukat Yasin GİRGİN

Mahkemenin Velayete İlişkin Ara Kararı

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. ANKARA .. AİLE MAHKEMESİ

ARA KARAR

ESAS NO  : 2021/… Esas

HAKİM : ……

KATİP : ……

DAVACI  : D. D. –  …… Çankaya/ ANKARA

VEKİLİ : Av. … Çankaya/ ANKARA

DAVALI  : S.D.- Keçiören Merkez/ ANKARA

VEKİLİ : Av. YASİN GİRGİN – [……..] UETS

DAVA : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))

DAVA TARİHİ : 18/03/2021

ARA KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Davacı D.D. vekili Av. ….. tarafından verilen 15/06/2021 tarihli dilekçesi ve bilirkişi raporu incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ –  Davacı dava dilekçesi ile davalı ile evliliğinden T.D. adında çocuklarının olduğunu, müşterek çocuk T.’nin geçici velayetinin tarafına verilmesini mümkün olmaması durumunda kişisel işiki tesisine karar verilmesini etmiş olup,  Davacının talebi üzerine dosya bilirkişi kuruluna tebliğ edilmiş olup, Taraflar ve Müşterek çocuk T. ile yapılan görüşme sonucu düzenlenen rapor dosyaya ibraz edilmiş ve raporda Müşterek çocukların velayetlerinin babaya bırakılmasının ve anne ile çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının sağlıklı olacağı belirtildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM- Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Tarafların müşterek çocukları A…İli, …. nufusa kayıtlı …. TC nolu S. ve D. oğlu 17/11/2012 Yenimahalle doğumlu T. D’ın DAVA SONUNA KADAR TEDBİREN VELAYETLERİNİN aynı hanede kayıtlı ….. TC nolu Y. ve L. oğlu .././1976 A. doğumlu baba S. D.’aVERİLMESİNE,

2-Davacı anne ile müşterek çocuklar arasında Her ayın 1 ve 3. Hafta cumartesi 10:00 ile Pazar günü 18:00 saatleri arasında tedbiren şahsi ilişki tesisine, Dair verilen karar dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu itirazı kabil olmak üzere karar verildi. 16/06/2021 Katip …. Hakim …

Mahkemenin Bu Kararı Almasına Dayanak Olan Sosyal İnceleme Raporunun Sonuç Kısmı

 

“DEĞERLENDİRME VE SONUÇ

Davacı ve davalı ile yapılan görüşme sonucunda, tarafların 2011 yılında tanıştıkları, 2012 yılında müşterek çocuk T.’in dünya’ya geldiği, 2013 yılında resmi olarak evlendikleri, tarafların 3 aydır fiili olarak ayrı yaşadıkları, iki tarafında boşanma konusunda istekli olduğu ve müşterek çocukları T.’in velayet haklarını talep ettikleri bilgisi edinilmiştir.

Davacı ile yapılan görüşmede D. Hanım’ın sorulan sorulara uygun ve anlamlı cevaplar verebildiği, duygulanımlarının ifadeleri ile uyumlu olduğu, göz teması kurabildiği, görüşmeyi istenilen bağlamda devam ettirebildiği, müşterek çocuk T. ile 2 aydır iletişim kuramadığı bu süreçte davalı eşinin müşterek çocuğu etkilemiş olabileceğinden endişelendiği, müşterek çocuğun bakım ve sorumluluğunu sağlama konusunda istekli olduğunu belirttiği anlaşılmıştır.

Davalı S. Bey ile yapılan görüşmede S. Bey’ın görüşme sürecinde göz teması kurduğu, görüşmeyi istenilen bağlamda devam ettirebildiği, 3 aydır müşterek çocuk ile birlikte yaşadığı, müşterek çocuğun bakım ve sorumluluğunu sağlama ve devam ettirme konusunda istekli olduğu, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesi durumunda davacı eşi ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına sıcak baktığı izlenimi edinilmiştir.

Müşterek çocuk T. ile yapılan gözlem ve görüşme de T.’in yaşıtları ile paralel gelişim özellikleri gösterdiği, görüşme sürecinde sorulan sorulara sıralı ve tutarlı bir şekilde yanıtlar verdiği, babasına yönelik olumlu duygular beslediği, annesine yönelik duygularını olumsuzlaştırma eğilimi içerisinde olduğu, babası ile birlikte kurduğu düzene karşı aidiyetlik hissettiği izlenimi edinilmiştir.

Yapılan görüşmeler ve gözlemler sonucunda tarafların 3 aydır fiili olarak ayrı yaşadıkları bu süreçte evliliğin devamı için bir araya gelmedikleri, iki tarafında boşanma konusunda kararlı bir tutum sergilediği ve velayet taleplerinin olduğu, müşterek çocuk T.’in 3 aydır davalı baba yanında yaşam sürdüğü, mevcut düzenine karşı aidiyetlik hissettiği, davalı babanın müşterek çocuğun sürdürülebilir bakımını sağladığı, bundan sonra ki süreçte müşterek çocuğun bakım ve sorumluluğunu sağlama konusunda motivasyon sahibi olduğunun gözlenmesi ve müşterek çocuğun davalı baba yanında ki düzenden memnun olması ve bundan sonra ki süreçte davalı babası ile yaşamak istemesi hep birlikte değerlendirildiğinde müşterek çocuk T’in velayet haklarının davalı S.D. tarafından kullanılmasının, müşterek çocuğun davacı annesine yönelik duygularını olumsuzlaştırma eğilimi içerisine girdiği, ayrılık sürecinde yanında yaşadığı ebeveynin duygularından dolaylı ve dolaysız yollardan etkilendiği göz önünde bulundurulduğunda müşterek çocuk ve davacı D.D. arasındaki bozulmaya başlayan ilişkinin onarılması amacıyla davacı anne ve müşterek çocuk arasında yatılı olacak şekilde şahsi ilişki kurulmasının müşterek çocuğun yararına olacağı yönünde ki görüşümü takdir mahkemenin olmak üzere bildiririm.

31.05.2021

S. B.

PsikologAdli Destek Görevlisi …

1 thought on “Velayetin Babaya Bırakıldığı Örnek Bir Durum”

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313