Başka Kadınla Yaşayan Kocanın Boşanma Davası Açması

Koca, başka bir kadınla yaşamaktadır. Buna karşın boşanma davası açmıştır.

Alt derece mahkemesi (Aile mahkemesi) davalı kadını, evi terkettiği için kusurlu bulmuş ve tarafların boşanmasına karar vermiştir.

Mahkemece, davalı ( kadın ) müşterek haneyi terk etmesi sebebiyle kusurlu bulunarak, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; Havza Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi’nin 11.12.2009 tarih ve 2009/151 esas ve 2009/269 karar sayılı nafaka dosyasında “kocanın başka bir kadınla ilişki yaşamaya başlaması üzerine, davalı ( kadın )’ın müşterek haneyi terk ettiği ve ayrı yaşamakta haklı olması sebebiyle de davalı ( kadın ) yararına tedbir nafakasına hükmedildiği” anlaşılmaktadır.

Bu durumda, kadının müşterek haneyi terk etmesi haklı sebebe dayalı olup, kusur olarak atfedilemeyeceği gibi, ayrı yaşanılan dönemde kadına atfı kabil başkaca bir kusurun varlığı da ispatlanamamıştir.

Gerçekleşen bu durum karşısında, başka bir kadınla birlikte yaşayarak sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan koca tamamen kusurludur.

4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.

Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı iradeyle sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır.

Boşanmayı elde etmek isteyen kişi karşı tarafın hiçbir eylem ve davranışı söz konusu olmadan, evlilik birliğini, devamı beklenmeyecek derecede temelinden sarsar, sonra da mademki birlik artık sarsılmış diyerek boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir.

Öyle ise 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır.

Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır ( T.M.K.md.166/2 ).

Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya atfı mümkün hiçbir kusur gerçekleşmemiştir.

Bu durumda açıklanan sebeple isteğin reddi gerekirken, yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yargıtay da bu şekilde karar vererek boşanma kararını bozmuştur.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi

1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Medeni Kanunu’muzla birlikte önceki Medeni Kanun döneminde kabul edilmiş olan yasal mal rejimi mal ayrılığı iken, edinilmiş mallara katılma olarak değiştirilmiştir.

Yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 yıllık dönem içerisinde eşlerin birlikte notere giderek, evliliklerinin en başından itibaren edinilmiş mallara katılabilme imkanı da tanınmıştır.

Mal ayrılığı rejimi hakkında meslek çevreleri ve kamuoyunda söylenegelen eleştiriler gözönüne alınarak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki kanun hükmü aynen çeviri yoluyla alınarak Türk Hukuk Sistemine katılmıştır.

Mal ayrılığı rejiminden farklı olarak, edinilmiş mallara katılma rejiminde, edinilmiş mal her eşin, bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri olarak yasada tanımlanmıştır.  Eşin çalışmasının karşılığı olan edimler; sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurumu ve kuruluşlarının veya personele yardım amacıyla kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler; çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar; kişisel malların gelirleri; edinilmiş malların yerine geçen değerler bu mal rejiminde eşlerin ortak malları sayılır. Bir avukat olarak örnek vermem gerekirse örneğin eşlerden birinin babasından miras kalan malı ev yönünden kişisel maldır. Ancak bu ev kiraya veriliyorsa, buradan elde edilen kira gelirleri edinilmiş maldır, yani her iki eşin ortak mülkiyetindedir.

Eski kanunda yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi terkedilmiş, yerine çağdaş bir mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi tercih edilmiştir.

Edinilmiş mal ise Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesinde her eşin bu mal rejimi süresinde karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleri olarak tanımlanmıştır.

Edinilmiş Mallar Nasıl Paylaşılır?

Edinilmiş mallara katılma rejiminde mal paylaşımı için öncelikli olarak hangi tür malların edinilmiş mal kabul edileceğini belirlemek gerekir.

Aile Mahkemeleri de tasfiye davalarında öncelikli olarak malların niteliğini belirlemekte, yargılamayı da malların bu belirlenen durumuna göre yapmaktadır.

Edinilmiş Mallar Nelerdir?

Edinilmiş malların neler olduğu Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesinde sıralanmıştır.

Maddeye göre bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır :

  • Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
  • Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
  • Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
  • Kişisel malların gelirleri
  • Edinilmiş malların yerine geçen değerler.

Çalışmanın Karşılığı Olan Edinimler Nelerdir?

Evlilik birliği içerisinde eşlerin çalışmalarının karşılığı olan kazançları edinilmiş mal kabul edilmiştir.

Bir çalışanın maaşı, bir işçinin yevmiyesi, bir tüccarın geliri gibi gelirler çalışma karşılığı edinim olarak kabul edilmiştir.

Ülkemizde çalışma karşılığı olan edinimler genellikle bir mesleki faaliyetin sürdürülmesi sonucu kazanılan değerlerdir, eşin maaşı, ücreti, kârı, kazancı, bahşişi, aylığı, haftalığı, transfer ücreti gibi kazanımlar Türk Medeni Kanunu’na göre edinilmiş mal kabul edilmektedir.

Eşlerden birisi evlilik birliği süresince meslek dışı kazançlar da sağlayabilir. Örneğin eş, bilgi yarışmalarından, resim, şiir, şarkı yarışmalarından ödül kazanabilir. Bu şekilde kazanılan ödüller de edinilmiş mal olarak kabul edilmektedir.

Sosyal Güvenlik veya Sosyal Yardım Kurumlarının Ödemeleri

Edinilmiş mal kapsamında sayılan diğer gelir grubu ise sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık veya benzerlerinin yaptığı ödemeleridir.

İlgili kurum ve kuruluşlardan yapılan ödemeler de bir kazanımdır ve bir çoğu temelde çalışma karşılığında kişilere aktarılan değerlerdir. Bu kazançların da edinilmiş mal sayılması ve tasfiyeye tabi tutulması gerekecektir.

Örnek olarak eşlerin emekli maaşları, emeklilik ikramiyesi, işsizlik paraları, dul ve yetim aylıkları, yaşlılık aylıkları, maluliyet aylıkları, kıdem tazminatları, ihbar tazminatları vb. kazanımlar evlilik birliği içerisinde edinilmiş mal kabul edilmektedir.

Çalışma Gücünün Kaybı Nedeniyle Ödenenen Tazminatlar

Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesinde sayılan edinilmiş mallar kapsamına çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar da yer almaktadır.

Bu mallar da Medeni Kanun gereği edinilmiş mal sayılacak ve tasfiyeye tabi tutulacaktır. Nitekim ülkemizde sıklıkla meydana gelen trafik kazaları ve iş kazaları neticesinde çalışma gücü kayıpları yaşanmakta ve çalışma gücü kaybı yaşayan eşe tazminat ödenmektedir. Eşlere evlilik birliği içerisinde ödenen bu tazminatlar da kanun gereği edinilmiş mal sayılacaktır.

Kişisel Malların Gelirleri

Türk Medeni Kanunu’nda edinilmiş mallara katılma rejiminin mülkiyet başlıklı maddede de belirtildiği üzere edinilmiş mal ve kişisel mal ayrımı yaptığı açıktır.

Kişisel mallar edinilmiş mallara katılma rejiminde tasfiyeye tabi olmamasına rağmen kişisel mallardan elde edilen gelirler kazanç olarak değerlendirilmiş ve edinilmiş mal olarak kabul edilmiştir.

Örneğin eşin babasından kalan dairelerden aldığı topladığı kiralar, edinilmiş mal olarak kabul edilmekte ve tasfiyeye konu olmaktadır.

Edinilmiş Malların Yerine Geçen Değerler

Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesinde edinilmiş mallar sıralanmış ve son fıkrada edinilmiş malların yerine geçen değerler şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

Böyle bir düzenleme evlilik birliği içerisinde edinilmiş malın ikame edilmesiyle elde edilecek değerlerin de edinilmiş mal kabul edileceğini göstermektedir. Evlilik birliği içerisinde bir taşınmaza sahip eşin bu taşınmazı evlilik birliği içerisinde satıp yeni bir taşınmaz alması halinde yeni alınan taşınmaz da edinilmiş mal kabul edilecek ve tasfiyeye tabi olacaktır.

Eşin Kıdem Tazminatı Edinilmiş Mal Kabul Edilir Mi ?

Bir eşin almış olduğu kıdem tazminatı, emekli ikramiyesi, yaşlılık aylığı ölüm aylığı gibi ödemeler Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesi gereği edinilmiş mal kabul edilir ve tasfiyeye tabidir.

Eşin Kira Geliri Edinilmiş Mal Kabul Edilir Mi ?

Türk Medeni Kanunu’nun 1.1.2002 tarihinde kabulünden sonra malın edinilmiş veya kişisel olup olmaması farketmeksizin bu mallardan elde edilen gelirler edinilmiş mal kabul edilecektir. Yani bir dükkanın kirası, bir evin kirası gibi gelirler edinilmiş mal kabul edilir.

Eş Adına Tapuda Kayıtlı Ev-Arsa-İşyeri Edinilmiş Mal mıdır?

Türk Medeni Kanunu gereği 1.1.2002 sonrası satın alınan ev, arsa, işyeri, dükkan, araba, devre mülk gibi gayrimenkuller  ve araçlar edinilmiş maldır.

Şirket Hissesi Edinilmiş Mal mıdır ?

Bedeli edinilmiş mallarla karşılanmış şirket hisseleri edinilmiş maldır.

Evlilik Birliğinde Edinilen Mallar Üzerinde Eşlerin Hakları

EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA REJİMİ 

4721 sayılı Medeni Kanun’da kural mal rejimi 743 sayılı Medeni Kanun’dan farklı olarak kural mal rejimini edinilmiş mallara katılma rejimi olarak kabul edilmiştir. Kural mal rejimine ilişkin düzenleme Medeni Kanun’un 218-241 maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Edinilmiş mallara katılma rejiminde tasfiyesinin sağlanabilmesi için mal gruplarının bilinmesi gerekir. Kural mal rejiminde kişisel mallar ve edinilmiş mallar olmak üzere iki mal grubu vardır. Rejim süresince yasal sınırlar içerisinde her eş hem kişisel mallar hem de edinilmiş mallar üzerinde yönetme ve tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.

Eşler bu iki mal grubu dışında kural olarak mal grubu oluşturamaz. Fakat mal rejimi sözleşmesi ile kişisel mal rejimi statüsü oluşturulabilir.

Eşlerin malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Yasa koyucu burada eşlerin malları için bir karine oluşturmuştur. Eşlerden hangisine ait olduğu belirlenmeyen mallar eşlerin paylı mülkiyetinde kabul edilir.

Mal rejimi sona erdiğinde mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye anındaki değerleriyle hesaplanır.

Edinilmiş Mallar Nelerdir?

Hangi malların edinilmiş mal olduğu Türk Medeni Kanunu’nun 219. Maddesinde düzenlenmiştir. Edinilmiş mal her eşin kural mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir. Türk Medeni Kanunu 219. Madde ise edinilmiş malları örnekleyici bir şekilde saymıştır:

MADDE 219.- Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.

Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,

3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,

4. Kişisel mallarının gelirleri,

5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler.”

 

İlk olarak eşlerin çalışması karşılığı olan edimler edinilmiş maldır. Bu edinimler mesleki faaliyet kapsamında olabileceği gibi meslek dışı faaliyet şeklinde de gerçekleşebilir.

Çalışma karşılığı edinimlerin mesleki faaliyet içerisinde gerçekleşenlere maaş, ücret, kar, kar payı, ikramiye, prim, telif ücreti gibi edinimler örnek gösterilebilir. Meslek dışında gerçekleşen edinimlere bilgi ve ödül yarışmaları örnek gösterilebilir.

Sosyal güvenlik veya yardım ödemeleri diğer bir edinilmiş mal türüdür. Yapılan bu ödemelerin kamu kurumu tarafından yapılması ile özel kamu kurumları tarafından yapılması halinde ödemeler arasında farklılıklar bulunmaktadır.

Yapılan ödemelerin kamu kurum ve kuruluşlarından yapılmış olması durumunda ödemeye esas olan primlerin kaynağı önemli değilken özel kurum ve kuruluşlarından yapılması durumunda kaynağına göre ayrım yapılması gerekmektedir. Yani primlerin edinilmiş mal grubundan mı yoksa kişisel mal grubundan ödendiğine göre ayrım yapılacaktır.

 Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan ödemelerde ödeme zamanına göre ayrım yapılmaktadır. Buna göre malın hangi mal türüne dahil olacağı belirlenirken rejim öncesinde, süresince ve sonrasında yapılan ödemelere göre bir ayrım yapmak gerekmektedir.

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan ödeme türlerine emekli maaşı, emekli ikramiyesi, işsizlik parası örnek gösterilebilir.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Kişisel Mallar

Kişisel mallar Türk Medeni Kanunu’nun 220. ve 221. Maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeler şu şekildedir:

“MADDE 220.- Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,

2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,

3. Manevî tazminat alacakları,

4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.”

“MADDE 221.- Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş mallara dahil olması gereken malvarlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilirler.

Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağını da kararlaştırabilirler.” 

Kanun koyucu kişisel mallarda kanun gereği ve sözleşme gereği olmak üzere ikili bir ayrıma gitmiştir.

Kanun gereği kişisel mallar sınırlayıcı bir şekilde sayılmıştır.

Kişisel kullanıma yarayan eşyanın edinilmiş mal ile alınması durumunda tasfiyede  artık değer hesaplamasında bu durum dikkate alınacaktır.

Karşılıksız kazanmayla gelen malvarlığı değerlerine şans oyunları, bağışlama örnek olarak gösterilebilir.

Manevi tazminat alacağının kişisel mal olarak sayılmasında tazminatın kaynağı ve yükümlüsü önemli değildir.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminde Mallar Üzerinde Eşlerin Hakları 

Kural mal rejiminde mallar üzerinde eşlerin hakları Türk Medeni Kanunu’nun 223. Maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“MADDE 223.- Her eş, yasal sınırlar içerisinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.

Aksine anlaşma olmadıkça, eşlerden biri diğerinin rızası olmadan paylı mülkiyet konusu maldaki payı üzerinde tasarrufta bulunamaz.”

Bu kural emredici niteliktedir. Bu düzenlemeye bazı sınırlamalar getirilmiştir. Özellikle aile konutu ile ilgili sınırlamalara değinmek gereklidir. Türk Medeni Kanunu’nun 194. Maddesi gereği eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerinde hakları sınırlayamaz.

Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nasıl Sona Erer? 

Kural mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi evlilik devam ederken ya da evlilik sonlandığında sona erebilir. Evliliğin devamı esnasında kural mal rejimi; yeni bir mal rejimi sözleşmesiyle, olağanüstü rejime dönüşüm ile ya da ayrılık kararıyla sona erebilir. Olağanüstü dönüşüm “dönüştürme davası” olarak adlandırılan dava ile hakim kararıyla olabileceği gibi kendiliğinden dönüşüm şeklinde de olabilir.

 Katılma rejimi evlilik sona erdiğinde eşlerden birinin ölümü, boşanma ve evlenmenin iptali sebeplerinden biri ile sona erer. Kural mal rejiminin boşanma ile sona ermesi durumunda tasfiyeye esas alınan tarih boşanma davasının açıldığı tarihtir.

Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?

Nafaka miktarı, anne baba, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. ( TMK m.182 ) Anne ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Okumaya devam et Nafaka Miktarı Nasıl Belirlenir?

Nafaka Davası

Nafaka davası iştirak ve yoksulluk nafakasının artırımı talebine ilişkindir. Durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler; artırılmasına, azaltılmasına yahut kaldırılmasına karar verilir. Okumaya devam et Nafaka Davası

Boşanma Dilekçesi Örneği

Boşanma Dilekçesi Örneği

Boşanma dilekçesi örneği için internet üzerinde örnekler sunan bir çok açık kaynak bulunmaktadır. Ancak, burada önemli bir uyarı yapmak gerekir ki, her bir olay, herkesin hayatı kendisine özgüdür. Bu nedenle, herkese uyacak ortalama bir boşanma dilekçesi örneği yazma imkanı bulunmamaktadır.

Bununla birlikte tüm dilekçelerde olması gereken bazı ortak noktalar, zorunlu unsurlar bulunmaktadır. İnternet üzerinde sunulan bu boşanma dilekçesi örneğini incelediğimde, bunlardan yüzde doksanının bu zorunlu unsurları dahi içermediklerini, bu zorunlu unsurları dahi barındırmadıklarını tespit etmiş bulunmaktayım. Okumaya devam et Boşanma Dilekçesi Örneği

Aldatma Nedeniyle Öteki Kişiden Tazminat Talebi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesine göre,

“Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Okumaya devam et Aldatma Nedeniyle Öteki Kişiden Tazminat Talebi

Şimdi arayın: 0533 483 9313