Boşanmada Mal Paylaşımı

Boşanmada mal paylaşımı evlilik süresi içinde edinilen ev, arsa, tarla, otomobil, tekne, altın, para ve şirket ortaklıkları ve hisse senedi gibi mal varlıklarının mülkiyetinin veya parasal karşılığının eşler arasında bölüştürülmesidir.

Kural olarak, evlilik birliği içinde edinilen mallar eşler arasında eşit olarak bölünür. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Bu istisnaları aşağıda detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

İkinci olarak dikkat edilmesi gereken, evlilik tarihidir. 1 Ocak 2002’de Türk Medeni Kanunu değimiş ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmiştir. Yeni Medeni Kanunu bağlantıdan okuyabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken diğer tarih ise boşanma davasının açılma tarihidir. Türk Medeni Kanunu’nun 225. maddesine göre, evlilik birliğinin kurulduğu tarih ile boşanma davasının açıldığı tarih arasında kalan süre içinde edinilmiş mallar boşanmada mal paylaşımına tabi olacaktır.

“Taraflar 22.01.2007 tarihinde evlenmişler, 16.06.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 13.09.2011 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 28.03.2003 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince, TMK’nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.” 8. Hukuk Dairesi 2013/19825 E. , 2015/3279 K.

İçindekiler

I- Eski Kanun Döneminde (2002’den önce evlenenlerde) mal paylaşımı nasıl gerçekleşir

743 sayılı Medeni Kanun ise, yasal mal rejimi olarak mal ayrılığını (md.170) kabul etmekle beraber, onun yanında mal birliği ve mal ortaklığı gibi iki farklı mal rejimini de düzenlemiş böylece de eşlere farklı üç mal rejimi türünden dilediğini seçebilme imkânını sağlamıştı.

1 Ocak 2002’de 4721 sayılı yeni Medeni Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki dönemde yapılan evlilikler için mal ayrılığı sistemi benimsenmiştir.

Yani bir evlilik 1 Ocak 2002’den önce başlamışsa ve evlilik sözleşmesi de yapılmamışsa, evliliğin bu döneminde eşlerin adına kayıt ettirdikleri mal varlıkları kimin adına kayıtlı ise onun olur. Bu dönemlerde evin geçimi erkekler tarafından sağlanır, kadınlar ise çalışmazdı. Evlilik içinde alınan mallar da genellikle erkek adına kayıt edilirdi.

Bu dönemde kadınların, kocalarının mal varlığında hakkı bulunmuyor; ancak çalışarak evin geçimine katkıda bulunan kadınlar ile ziynetler veya ailesinin katkılarıyla vb. şekilde eşinin edindiği mala katkı yapılması hali bu kuralın istisnasını oluşturuyor.

a. 1 Ocak 2002’den önce satın alınan gayrimenkulün, bu tarihten sonra satılıp parasıyla yeni bir yer alınması

“Taraflar 25.5.1983 tarihinde evlenmiş; 30.10.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve 17.7.2009 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. Başka mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir.

Davalı adına 13.8.1985 tarihinde satın alma yoluyla edinilen işyeri 3.3.2006 tarihinde 3.kişiye satılmıştır. Nizalı taşınmaz ise 5.5.2006 tarihinde satın alınarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir.

Dinlenen taraf tanıkları, nizalı taşınmazın, daha önce davalıya babası tarafından alınan taşınmazların satışından gelen bedelle alındığını açıklamıştır.

Gerek açıklanan beyanlar, gerekse alım satım tarihleri arasındaki zaman aralığı ve satış parasının başka yere kullanıldığının da ispatlanamamış olması karşısında davalının dava dışı taşınmazlarının satışından gelen paranın dava konusu taşınmazın alımında kullanıldığının kabulü gerekir.

Mahkemece yapılacak iş; davalı adına kayıtlı bulunmakta iken 30.3.2006 tarihinde 3.kişiye satılan taşınmazların bulunduğu mahalde keşif yapılarak, inşaatçı ve mülk bilirkişiler dinlenerek satış tarihleri itibariyle sürüm değerlerinin tespiti ile belirlenen değerin tarafların da mutabık oldukları nizaya konu taşınmazın alım bedeli olan 86.000 TL’yi karşılayıp karşılamadığının saptanması, davalı adına kayıtlı iken satılan taşınmazların satış bedelinin nizalı taşınmaz bedelini tamamen karşıladığının tespiti halinde TMK.nun 220/4.bendine göre kişisel malların yerine geçen değerler kişisel mal sayılacağından davanın reddi; satış bedelinin nizalı taşınmazın bedelini kısmen karşıladığının tespiti halinde ise nizalı taşınmazın edinilmiş mal grubuna dahil olan kısmının belirlenmesi ile varsa katılma alacağının hesaplanmasıdır. ” 8. Hukuk Dairesi 2011/4185 E. , 2011/5449 K.

b. 1 Ocak 2002’den önce alınan gayrimenkullere yönelik değer artış payı talebi

“Taraflar 30.5.1981 tarihinde evlenmişler, 31.7.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesi ile de 16.2.2007 tarihinde boşanmışlardır. 

Eşler arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülüp ispatlanmadığına göre; taraflar arasında; evlendikleri tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejimi, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar da edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli bulunmaktadır.

Taraflar arasındaki davanın sadece 1.1.2002 tarihinden sonra evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına kayıtlanan mal varlığından kaynaklanan edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına ilişkin olarak açılmış katılma alacağı isteği niteliğinde bulunduğu görülmeden, davalının kişisel malı olduğunu ileri sürdüğü 205 ada 3 parseldeki 26 nolu bağımsız bölümün gerçekten de davalıya ait kişisel mal olup olmadığı tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde usulüne uygun bir biçimde değerlendirilmeden ve eğer davalıya ait kişisel bir mal olduğu sonucuna varılır ise, bu taşınmazın satıldığı belirlenen 27.1.2004 tarihindeki gerçek değeri tespit edilerek, bu değerin dava konusu mesken ve aracın edinilmesinde yeterli olup olmayacağı araştırılıp belirlenmeden ve bu belirlemelerden sonra davacının katılma alacağı hakkı olup olmadığı tespit edilmeden; ortada değer artış payı alacağına ilişkin olarak usulüne uygun bir biçimde açılmış bir dava ve istek varmış gibi bir değerlendirme sonucunda yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” 8. Hukuk Dairesi 2010/6380 E. , 2011/3496 K.

II- Yeni Kanun döneminde (1 Ocak 2002’den sonra) hukuki durum

Hangi malların boşanmada mal paylaşımına tabi olacağı ve hangi malların paylaşıma tabi olmayacağı, esasında bir kanun meselesidir. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri (TMK m. 220/1. 2.bent ), kanunen o eşin kişisel malıdır. Her eş, diğer eşte bulunan mallarını geri alır (TMK m. 226/1).

4721 sayılı Türk Medeni Kanun Dördüncü Bölüm’de “Eşler Arasındaki Mal Rejimi” başlığı altında 202- 281. maddeleri arasında eşler arasındaki malî ilişkiler, özellikle Medeni Kanunun öngördüğü çeşitli mal rejimlerinde eşlere ait olan malların yönetimi, mallardan yararlanma, mallar üzerinde tasarrufta bulunma ve eşlerin bu konudaki sorumlulukları, üçüncü kişilerin mal rejimleri karşısındaki durumları gibi konular düzenlenmiştir.

Bu düzenlemeler karşısında, aralarındaki yasal mal rejimini değiştirmemiş eşlerin 1 Ocak 2002 tarihinden önceki malvarlıklarına 743 sayılı Kanun’a göre mal ayrılığı, 1 Ocak 2002’den sonraki malvarlıklarına ise edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü, başka bir mal rejiminin kabulü, mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine karar verilmesiyle sona erer.

Edinilmiş malların tasfiyesi sırasında alacağa ilişkin olmak üzere değer artış payı alacağı ve katılma alacağı olmak üzere iki taleple karşılaşılabilir.

Kural olarak, 1 ocak 2002’den sonra bir eşin edindiği mal varlığının değerinin yarısı diğer eşe aittir. Diğer eşin çalışması, çalışmaması hatta fiili olarak aynı evde yaşıyor olup olmamaları dahi önemli değildir.

III-Boşanmada hangi mallar paylaşılmaz?

Boşanmada mal paylaşımını düzenleyen hükümler, Türk Medeni Kanun’da yer almaktadır. Bu kanunun 220. maddesine göre, şu mallar boşanma halinde paylaşılmaz:

  • Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyalar;
  • evlenirken mevcut olan mallar,
  • bir eşe miras kalan mallar,
  • eşlerden birine hediye edilen, bağışlanan yani eşin bir karşılık vermeden elde ettiği mal varlıkları,
  • manevi tazminat alacakları ile
  • yukarıda belirtilen malların elden çıkarılmasından elde edilen gelirle elde edilen mallar yani bu malların yerine geçen değerler boşanmada mal paylaşımına dahil edilmez.

TMK’nun 222/3 maddeleri gereğince, evlilik birliği içinde fakat boşanma dava tarihinden önce edinilen malların tamamı aksi ispat edilene kadar edinilmiş mal niteliğindedir. Yani, bir eş, sahibi olduğu bir malın kişisel malı olduğu iddiasında ise bunu ispatlamak zorundadır; eğer ispatlayamazsa kişisel malı olarak değil edinilmiş malı olarak kabul edilir ve boşanmada mal paylaşımına dahil olur.

Bir diğer kural da kişisel malın gelirinin edinilmiş mal olarak boşanmada mal paylaşımı hesabına dahil edileceğidir. Örneğin bankada bulunan miras kalan paraya işleyen faiz, babadan miras kalan evden gelen kira, miras kalan şirketten elde edilen kazançlar edinilmiş mal sayılır.

Bir malın kişisel mal olduğunu ispat, her malın özelliğine göre değerlendirilir. Örneğin banka hesabında bulunan bir paranın kişisel mal olduğu tanık deliliyle ispata uygun değildir:

“davalı tanıklarının güçlü diğer delillerle desteklenmeyen soyut beyanları banka hesabında bulunan paranın davalının kişisel malı olduğunu ispata elverişli değildir. Davalının kişisel mal iddiası usulüne uygun olarak ispatlanmadığından ve kişisel malın geliri de edinilmiş mal olarak kabul edilmek gerektiğinden, TMK’nun 236. maddesi uyarınca boşanma dava tarihinde banka hesabındaki paranın yarısı üzerinde davacının katılma alacağı bulunduğunun kabulüyle davacının talep ettiği miktar da dikkate alınarak katılma alacağına karar vermek gerekir” 8. Hukuk Dairesi 2013/19825 E. , 2015/3279 K.

 

IV- Çekişmeli boşanmada mal paylaşımı

a. Çekişmeli boşanma davasında hangi mallar hesaba dahil edilir

Edinilmiş malları MK’nun 219 Maddesinde “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir.
Bir eşin edinilmiş malları özellikle şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
4. Kişisel mallarının gelirleri,
5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler”

olarak ifade edilmiştir.

b. Çekişmeli boşanma davasında katılma alacağı nasıl hesaplanır

Çekişmeli boşanma davasında mal paylaşımı şu şekilde hesaplanır:

Mahkemece yapılacak iş;

  • eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve
  • denkleştirmeden (TMK.m.230) elde edilen miktarlarda dâhil olmak üzere
  • davalının edinilmiş malların (TMK.m.219) toplam değerinden
  • bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231)
  • yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurulmasıdır.

Mahkeme çekişmeli boşanma davasında mal paylaşımı hesabını bilirkişi aracılığı ile tespit edecektir.

c. Katılma alacağına faiz hangi tarihte işlemeye başlar

Çekişmeli boşanma davasında mal paylaşımı yapılırken katılma alacağı hesabında tasfiye tarihi; boşanma veya mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya katılma alacağına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihidir (TMK’nun m. 232, 235/1.)

Yine çekişmeli boşanma davası mal paylaşımında katılma alacağına, katılma alacağı davasındaki karar tarihinden itibaren faiz işlemeye başlar.

“Mahkemece eldeki davanın karar tarihi olan 04.04.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde, boşanma kararının kesinleştiği 31.05.2011 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması hatalıdır.” 8. Hukuk Dairesi 2013/14162 E. , 2014/12725 K.

V- Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı, çiftin kendi aralarında varmış oldukları bir anlaşma temelinde gerçekleşir. Taraflar, boşanma süreci sırasında malların paylaşımı konusunda bir uzlaşmaya varır ve bu uzlaşma mahkemeye sunulur. Mahkeme, tarafların anlaşmasına genellikle saygı gösterir ve bu doğrultuda karar verir. Anlaşmalı boşanmada, mal paylaşımı genellikle adil bir şekilde yapılmış olup, çiftlerin kendi aralarında mülkiyet hakları, varlıklar ve borçlar konusunda anlaştıkları belirli bir plana dayanır. Her iki taraf da anlaşmayı onayladığında, mahkeme bu anlaşmayı onaylar ve mal paylaşımı bu doğrultuda gerçekleşir.

VI- Mal paylaşımı davası ne kadar sürer

 

bosanma davaları ne kadar sürer

VII- Boşanmada mal kaçırma halinde ne yapılır

Boşanmada mal kaçırma iki açıdan ele alınabilir:

  • Eşten mal kaçırma
  • Alacaklı olan 3. şahıslardan mal kaçırma

a. Alacaklı 3. şahıstan mal kaçırma

Genellikle anlaşmalı boşanma davası ile eşler, aralarında bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenleyerek sahibi oldukları malları paylaşmaktadırlar. Borcu bulunan eşin, bunu kendi alacaklıları aleyhine kullandığı, tüm mal varlığını boşandığı eşine devrettiği ve bu sayede borçlarını ödemekten kurtulmaya çalıştığını uygulamada görüyoruz.

Bu durumda, alacaklı olan 3. kişi, önce borçlu eşe karşı icra takibi yapar. Yaptığı bu icra takibi ile bir sonuç elde edemeyince bu sefer malların devredildiği diğer eşe karşı dava açabilir. Bu davaya tasarrufun iptali davası adı verilir. Tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından alacaklısını zarara uğratmak kastıyla gerçekleştirilen tasarruftan zarar gören alacaklının, borçlunun mal varlığından çıkarmış olduğu, mal ve hakların veya bunların yerine geçen kıymetlerin, tekrar borçlunun mal varlığına geçmesini sağlamak ve bu yolla alacağını elde etmek amacıyla açtığı davadır. Tasarrufun iptali davası, İcra ve İflas Kanunu 277. maddeye dayalı olarak açılır:

“davalı borçlu … hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun muvazaalı olarak eşinden boşanarak boşanma sırasında imzalanan 04.09.2014 tarihli protokol ile davalı eşine ait taşınmazlardaki 1/2 oranındaki katkı payı alacağı ve değer artışı payı alacaklarından feragat ettiğini, amacın alacaklılarından mal kaçırmaya olduğun belirterek, anılan protokolün bu maddesinin iptali ile tapuda davalı … adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın 1/2 hissesi üzerinde, davacıya haciz ve satış istemi yetkisi verilmesini talep etmiştir.” 17. Hukuk Dairesi 2017/5162 E. , 2019/10479 K.

b. Boşanma davası açılmadan satılan mallar / alacaklı eşten mal kaçırma

Boşanmada mal paylaşımı, Türk Medeni Kanunu bu konuda da bir düzenleme getirerek boşanma davası açılmadan önce satılan mallarla ilgili neler yapılabileceğini de düzenlemiştir. Kanunun 229. maddesine göre aşağıdaki mal varlıkları, edinilmiş mallara değer olarak eklenir ve bu sayede mal kaçırma halinde diğer eşin mağduriyeti önlenmeye çalışılır:

  • eşlerden birinin, boşanma davası açılmadan önceki bir yıl içinde, diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yapmış olduğu karşılıksız kazandırmalar;
  • bir eşin boşanmadan önce, diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler

Görüldüğü üzere, kamuoyunda bilinenin aksine, eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla yapılan devirlerde süre sınırı yoktur. Bu devirler ne zaman yapılmış olursa olsun, edinilmiş mallara dahil edilir ve diğer eş bunlarda hak sahibi olur.

Eşler evlilik süresi boyunca kendi adlarına olan malvarlığı üzerinde diledikleri gibi tasarrufta bulunma hakkına kanunen sahiptirler.

Ancak boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilmiş olan ve bu tarihten önce elden çıkarılmış olan mallar katılma alacağı davasında alacak hakkı olarak hesaplanacaktır.

Boşanma davasının açıldığı tarih, eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ererek mal ayrılığına geçildiği tarihtir.

Boşanma davasının açıldığı tarihe kadar edinilen nakit para, ev, araba, arazi, hisse senedi gibi tüm mal varlığı değerleri katılma alacağı davasına dahil edilecektir.

Boşanma davasının açıldığı tarihten sonra eşlerin edinmiş oldukları mallar ise mal paylaşımına dahil edilmez.

Genel olarak karşılaştığımız dosyalarda, eşlerin boşanma davası açılmasından hemen önce üzerlerine kayıtlı ev, arsa, otomobil ve buna benzer malları 3. kişilere devrederek paylaşım dışında tutmaya çalıştıkları, yani mal kaçırmaya yönelik çaba içinde bulundukları gözlemlenmektedir. Ancak yukarıda belirttiğimiz üzere, boşanma davasının açılmasından önceki bu türlü tasarruflar da mal paylaşımı hesaplamalarına dahil edilmekte ve hesaplamaların içine katılmaktadır. Mallar elden çıkarılsa, satılsa dahi katılma alacağı olarak hesaplanabilmektedir.

Bu malları devralan 3. kişilere karşı da dava açılabilir. Eşin elden çıkarması nedeniyle mahrum kalınan kısımdan pay istenebilir.

Evlenmeden önce satın alınan mallar kural olarak kişisel maldır, bu mallardan dolayı diğer eşin bir alacak hakkı yoktur. Ancak bu gayrimenkuller evlilik süresi içinde de ödenmeye devam eden bir kredi ile satın alınmışsa bu durumda bu kredi kısmı açısından eşin de hakkı olacaktır. Evlenmeden önce ödemesi tamamlanan ancak tapusu evlilikten sonra teslim alınan gayrimenkuller de paylaşıma tabi olmaz.

VII- Boşanmada mal paylaşımının mal grubuna göre hesaplanması

a.Boşanmada ev, arsa ve tarla nasıl paylaşılır?

b.Boşanmada banka hesabındaki para nasıl paylaşılır?

i.Bankadaki paranın faiz getirisi edinilmiş maldır

“davalının … Bank hesabında mal rejiminin sona erdiği tarihte 151.691,31-TL bulunduğu, bu miktarın 13.08.2007 tarihinde açılmış hesaptan geldiği ve edinilmiş mal niteliğinde olduğu, bu miktarın yarısı olan 78.845,65-TL’nin davalı-birleşen davacının katılma alacağı olduğu gerekçesiyle bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; 4721 sayılı TMK’nun “kişisel malları” düzenleyen 220.maddesinin 2. bendine göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir. Aynı maddenin 4. bendine göre de, kişisel malların yerine geçen değerler de kişisel mal sayılır (ikame kuralı).

Bu kanuni düzenlemelere göre, mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malın satışından elde edilen gelir de kişisel mal sayılır.

Bundan ayrı, TMK’nun 219/4. maddesi uyarınca, kişisel malın geliri edinilmiş maldır.

Bu açıklamalara göre, somut olaya bakıldığında, edinilmiş mal olarak kabul edilen 151.691,31-TL’nin kaynağının 13.08.2007 tarihinde açılan hesaba nakit olarak yatırılan 130.000,00-TL’ye dayandığı, muhtelif tarihlerde vadeli faizli mevduat açılış işlemleri ile anılan miktarın işletildiği ve neticede 151.691,31-TL’ye ulaştığı anlaşılmaktadır. Az yukarıda belirtilen kanun maddeleri uyarınca anaparaya işletilen faiz gelirlerinin edinilmiş mal olarak kabulü doğru ise de, nakit yatan 130.000,00-TL anaparanın kişisel mal mı edinilmiş mal mı olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.” 8. Hukuk Dairesi 2016/13869 E. , 2018/10165 K.

ii.Bankadaki paranın kaynağı kişisel malın satışı ise, para da kişisel maldır

“Davacı-birleşen davalı bu paranın ölen eşinden kalan …, Merkez, … Köyündeki 594 parsel sayılı taşınmazın satılması sonucu elde edildiğini, bu nedenle edinilmiş mal niteliğinde olmadığını açıklayarak kişisel mal savunmasında bulunmuş, anılan taşınmaz kayıtlarına delil olarak dayanmıştır. Ne var ki, mahkemece, bahsi geçen taşınmazın davacı-birleşen davalı tarafından edinme sebebi ve tarihi ile satış tarihlerini gösterir tedavüllü tapu kaydı getirtilmemiş, kişisel mal savunması üzerinde yeterince durulmamıştır. Mahkemece, bahsi geçen taşınmazın tedavüllü tapu kaydı getirtilerek taşınmazın edinme şekli ve tarihi ile satış tarihinin belirlenmesi, banka hesabına paranın yatırılış tarihi ile söz konusu taşınmazın satış tarihinin yakınlığı, öncelik-sonralık ilişkisi, yatan paranın değeri-satım değeri vs.göz önünde bulundurularak mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihi itibariyle mevcut paranın kişisel mal ve edinilmiş mal kısımlarının belirlenmesi, gerekirse bu hususta konusunda uzman hesap, bankacı ve mali bilirkişiden oluşacak heyetten denetime elverişli rapor alınarak gerçekleşecek duruma göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek tarafların kazanılmış hakları da gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir” 8. Hukuk Dairesi 2016/13869 E. , 2018/10165 K.

c. Boşanmada eşe miras kalan mallar paylaşılır mı?

Eşe miras kalan mallar kişisel mal olarak sayılmıştır. Bu mallar boşanma davasında mal paylaşımına konu olmaz. Ancak miras malların gelirleri edinilmiş mal sayılır. Bu gelirler paylaşıma tabi olur. Eğer bir miras malı satılarak bunun parasıyla başka bir mal alınmışsa, yeni alınan mal da kişisel mal sayılır. Boşanmada mal paylaşımına tabi olmaz.

d.Boşanmada evlenmeden önce edinilen mallar paylaşılır mı?

Genellikle boşanmada, evlenmeden önce edinilen mallar kişisel mal olarak adlandırılır ve bu mallar çift arasında ayrılırken genellikle kişisel mülkiyet olarak kabul edilir. Ön mal, evlilik birliği içinde edinilen mallardan ayırt edilir ve boşanma durumunda genellikle paylaşılmaz.

Genel olarak, çiftler boşanma sürecinde mal paylaşımı konusunda uzlaşmaya çalışır ve mahkemeye sunulan boşanma anlaşmasında, özellikle evlenmeden önce edinilen malların nasıl ele alınacağına dair hükümler içerebilirler. Bu nedenle, çiftlerin boşanma sürecinde bir avukattan hukuki danışmanlık almaları genellikle önemlidir.

e.Boşanmada krediyle alınan ev- otomobil nasıl paylaşılır?

Mahkeme, davalının edinilmiş malların (TMK.m.219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan artık değerin (TMK.m.231) yarısı üzerinden (TMK.m.236/1) tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak hüküm kurmalıdır.

Örneğin bir aracın boşanmada mal paylaşımı davasında değeri 500 bin TL olarak belirlenmiş olsun. Bu aracın 200 bin TL kredi borcu varsa, bu borç aracın değerinden çıkartılır. Kalan 300 bin TL ikiye bölünür. Çıkan 150 bin TL, araç kendisi adına kayıtlı olmayan eşin, diğer eşten olan katılma alacağıdır.

f.Boşanmada eşin ortağı olduğu şirket varsa nasıl paylaşılır?

Boşanma davalarında sıkça karşılaşılan durumlardan bir tanesi de eşlerden birinin ortağı olduğu şirketteki hissesinin paylaşımıdır.

Eşin 1 Ocak 2002 tarihinden sonra çalışmaları karşılığında kazandıkları ile kurduğu, ortak olduğu şirketlerdeki hisse değerleri ve bu hisselerin gelirleri üzerinde diğer eşin edinilmiş mallara katılma rejimi dolayısıyla hakkı bulunmaktadır.

Şirket hisseleri eğer 2002 yılından önce elde edilmiş ise, hisse sahibi eşin kişisel malı olarak kabul edilir. Bu nedenle şirketin hisse değeri paylaşıma tabi tutulmaz.

Şirket hissesinin 2002’den sonra ve evlilik süresi içinde elde edilmiş olması halinde, şirket hissesinin değeri edinilmiş mal olarak kabul edilerek, istisnai durumlar dışında, mal paylaşımına dahil edilebilir.

Her iki durumda da şirket hissesi nedeniyle elde edilen gelirler , tıpkı kira gelirinde olduğu gibi, edinilmiş mal kabul edilerek paylaşıma dahil edilir.

Paylaşım yapılırken, hisselerin yarısı değil, değerinin yarısı paylaşılacaktır.

Burada elimizdeki örnek kararlardan birini paylaşıyorum:

“Toplanan delillerden; tarafların 11.04.1984’te evlendikleri, 26.02.2004 tarihinde boşanma davasının açıldığı, tasfiyenin de istenildiği, boşanmanın 26.04.2005’te kesinleştiği, mal rejiminin 26.02.2004’te sona erdiği ( MK. md. 225/2 ) davanın konusunu oluşturan şirketin 24.04.2000’de kurulduğu, dava konusu şirkete ve otomobile davacı tarafından maddi bir katkıda bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Şirket hissesi kocanın kişisel malıdır. Kişisel malın yerine geçen değerlerde kişisel maldır. ( MK. md. 220/2-4 ) Kişisel malın geliri ise aksine sözleşme yapılmadığı sürece edinilmiş maldır. ( MK. md. 219/4, 221/2 )

Mahkemece yapılacak iş; 4721 Sayılı Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 ile mal rejiminin sona erdiği 26.02.2004 tarihleri arasında şirket tarafından davalıya payı dikkate alınarak bir temettü verilmiş ise bunun tesbiti, kar payı verilmemiş ancak şirkete ayın olarak ilave yapılmış ise bunun da belirlenmesi ( MK. md. 221 ), mal rejiminin sona erdiği sırada ( 26.02.2004’te ) mevcut olan edinilmiş malların tasfiyede dikkate alınacağının gözetilmesi ( MK. md. 235 ) buna göre katılma alacağı hesaplanması yoluna gidilmelidir. ( MK. md. 236 )

Dava konusu otomobilinde edinilmiş mallar yerine geçen değerlerden olup olmadığı da araştırılmalıdır. (MK. md. 219/5)

İşin temyiz incelemesi sırasında bu yönün gözden kaçtığı ve yazılı şekilde bozma yapıldığı anlaşılmakla davalının karar düzeltme isteğinin kabulüne, dairemizin bozma kararının kaldırılmasına, hükmün açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.” YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/6042 K. 2007/8727 T. 24.5.2007

Anlaşmalı boşanma protokolü gereğince şirket hisselerinin hissedar eş tarafından diğer eşe devri kararlaştırılmış olmasına rağmen şirket hisse devri yapılmamışsa, şirket hisselerinin hükmen devir ve tescili isteğine ilişkin davada görevli Mahkeme Ticaret Mahkemesidir.

Şirketin duran ve dönen ve bu şekilde aktifleri teşkil eden miktardan borçların çıkarılarak defter değerinin bulunması, bunların içinden başlangıçtaki durumuna göre tasfiye tarihindeki durumu değişen maddi duran varlıklar ve mali duran varlıkların başlangıçtaki defter değerlerinin çıkartılıp yerine söz konusu kıymetlerin tasfiye tarihi itibariyle piyasa değerleri ilave edilir

g.Boşanmada ziynet eşyaları nasıl paylaşılır?

Boşanma halinde ziynet eşyaları iki şekilde gündeme gelmektedir. Bunlardan ilki, düğün sırasında kadına ve erkeğe takılan takıların kime ait olduğu ve paylaşılması; ki buna ben düğün takılarının iadesi davası adını veriyorum; diğeri ise evlilik birliği içinde tasarruf amacıyla biriktirilen altın vb kıymetli madenlerin paylaşılması için açılan dava.

h.Boşanmada ev eşyaları nasıl paylaşılır?

Boşanmada ev eşyaları, kişisel mal olabileceği gibi evlilik içinde edinilmiş olan eşyaları da kapsar. Eğer bir eş, evlilik içinde ya da evlilik öncesi getirdiği eşyanın kendisine ait olduğunu ispat edemiyorsa bu eşya her iki eşe ait kabul edilir. Kişisel mal olduğu ispat edilemeyen ev eşyası ortak mal olarak kabul edilir.

Eşlerin kişisel olduğu belli olan örneğin diş fırçası, traş makinası, makyaj malzemeleri gibi eşyalar kişisel eşya olarak kabul edilir. Beyaz eşyalar, elektronik eşyalar, mobilya, koltuk takımı, yatak odası takımı, mutfak eşyaları, nevresimler, perdeler ise edinilmiş mal olarak sayılarak ortak mal sınıfına dahil edilebilir.

Ev eşyalarına ilişkin olarak açılacak paylaşım davasında eşyaların varlığını hukuki olarak ispatlayabilmek gerekir. Eşyaların faturaları, evde çekilmiş fotoğraflar, eşler arasındaki yazışmalar delil olarak kabul edilir. Yine mahkeme aracılığı ile bir tespit davası açılarak evde bulunan eşyalar ve bunların değerleri tespit edilebilir.

ı.Boşanmada eşin aldığı emeklilik ikramiyesi, kıdem tazminatı, sandık ödemeleri nasıl paylaşılır?

i. Emekli ikramiyesinin katılma alacağında hesabı

Emeklilik ikramiyesinin  hesaplanmasında, hak sahibi olan eşin evlilik öncesi çalışması, evlilik içi çalışması ve boşanma davasının açıldığı tarihteki yaşı gözönüne alınarak bir hesap yapılır:

“davalının emekli olduğu tarihten boşanma davasının açıldığı tarihe kadarki döneme ilişkin olarak PMF tablosu ve TMK’nun 228/2. maddesi göz önünde bulundurularak kişisel mal ve edinilmiş mal olan bölümleri belirlenmesi gerekir” 8. Hukuk Dairesi 2013/14162 E. , 2014/12725 K.

ii. Personel sandık ödemelerinin katılma alacağında hesaplanması

“Bozma ilamında davalının kişisel mal iddiaları arasında yer alan …Personeli Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığından davalının banka hesabına tasfiye ödemesi ve temettü ödemesi adı altında yatırılan paraların kaynağı araştırılmak suretiyle davalının kişisel malı olup olmadığı üzerinde durulması gerektiğine işaret edilmiştir. Ne var ki, Mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada bu paralar ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadığı ve bu paralar dahil edilerek hesap edilen katılma alacağına yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece yapılacak iş, ilgili kurumdan evlilik birliği içinde davalının hesabına tasfiye ve temettü ödemesi adı altında yatırılan bu paraların neye istinaden ödendiği ve kaynağı sorularak paraların kişisel mal olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra davacının katılma alacağı hesap edilmelidir.” 8. Hukuk Dairesi 2016/2012 E. , 2018/9982 K.

VIII- Boşandıktan sonra ev kime kalır

Boşandıktan sonra ev kime kalır sorusu, boşanmanın nedenlerine, mahkeme kararına ve varsa ev sahipliği durumuna bağlı olarak ancak daha da önemlisi boşanmada mal paylaşımının anlaşmalı boşanma davası ile mi gerçekleştiğine yoksa çekişmeli boşanma davası ile mal paylaşımına mı karar verildiğine göre değişir.

Çekişmeli boşanma davasında mal paylaşımı yapılıyorsa, ev tapuda kimin adına kayıtlıysa onda kalır. Diğer eş, evin değerinin yarısı kadar alacak hakkına sahip olur. Bu alacak hakkı, evin, boşanmada mal paylaşımı davasının karar tarihine en yakın tarihteki değeri üzerinden hesaplanır.

Mal paylaşımı davasında karar verilmesinden itibaren bu alacağa faiz de işlemeye başlar.

Mahkeme genellikle çiftler arasında varılan anlaşmaya veya boşanma davası sırasında sunulan kanıtlara dayanarak karar verir. Eğer taraflar anlaşmışlarsa, ev genellikle anlaşmaya uygun olarak paylaşılır. Ancak anlaşma sağlanamazsa, mahkeme mal paylaşımı yapabilir ve evin kime kalacağına karar verebilir. Çocukların velayeti, gelir durumu, ev sahibi olma durumu gibi faktörler de bu kararı etkileyebilir. Mahkeme genellikle adil bir çözüm arayarak tarafların haklarını korumaya çalışır.

IX- Evliyken alınan mallar boşanınca kimin olur

Evliyken alınan mallar, boşanma halinde tapuda kimin adına kayıtlı ise onun olur. Eğer bu mal, tapuda kayıtlı değilse, bu durumda edinilmiş mal sayılır, malların bölünebilir olması halinde, ikiye bölünerek paylaşılır. Ancak malların bölünebilir olmaması halinde, bir taraf mülkiyetini ve sahipliğini alırken diğer tarafa malın değerinin yarısını verecektir.

X- Boşandıktan sonra mal paylaşımını nasıl olur?

Boşanmada mal paylaşımı, boşanma davasının açılmasından sonra, eşler arasındaki mal rejiminin sona erdirilmesi, tasfiyesi için açılacak olan katılma alacağı davası ile talep edilir. Açılan bu katılma alacağı davasında trafik siciline kayıtlı araçlar, tapuya kayıtlı gayrimenkuller, bankada bulunan mevduat hesapları, birikimler, hisse senetleri ve diğer mal ve haklar araştırmaya tabi tutulur.

Malların paylaşımı için açılan bu davada, mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi aracılığı ile dava konusu mal varlığının değeri hesaplanarak dava açan eşin katılma alacağı, katkı payı alacağı gibi alacak hakları hesap edilir.

Boşanmada mal paylaşımı davası açan tarafın dava konusu malın ruhsatını ya da tapusunu almak şeklinde değil, bu malın değeri üzerinden hesaplanan bir alacak hakkını talep edebilmesi söz konusu olmaktadır. Yani eşin gayrimenkulü yine eşin üzerinde kalır, dava açan eş ise bu gayrimenkulün değerinin yarısı kadar olan katılma alacağını talep eder.

Yorum bırakın

0 533 483 9313