Arabuluculuk, diğer ülkelerdeki uygulamalardan kopya edilerek çıkarılan bir kanunla ülkemizde de yürürlüğe girdi. Bu kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde kurulan Arabuluculuk Daire Başkanlığı bünyesinde başvurucular, kısa bir eğitimden geçerek arabulucu ünvanı aldılar.
Bir dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunlu ya da ihtiyari (seçimlik) olabilir. Zorunlu olduğu durumlarda arabuluculuğa başvurulmadan açılan davalar, dava şartı yerine getirilmediği için reddedilir. Bu nedenle dava açmadan önce arabuluculuğa başvurunun zorunlu olup olmadığı mutlaka incelenmelidir.
Ancak, ister zorunlu isterse ihtiyari olsun, arabuluculuğa başvuru yapılması halinde masadan kazançlı kalkabilmek için bilgi, birikim ve tecrübenin yanında bazı başka stratejiler de gerekir.
Bu yazımda yaklaşık 20 yıllık avukatlık deneyimim ve binlerce görüşmeden edindiğim tecrübelerimle arabulculukta masaya oturulduğunda kazançlı kalkmak için neler yapılması gerektiğini yazdım. Umarım yararlı olur:
pazarlık:
- bir alışverişte alıcıyla satıcının, alıcı olarak ya da satıcı olarak kendisi için en uygun fiyatı karşısındakine kabul ettirmek için yaptıkları görüşme.
- bir konuda kimi kolaylıklar elde etmek ya da daha iyi bir çözüme varmak için yapılan görüşme.
1.Rahat davranın:
İşçi ya da işveren olun bir pazarlıkta önemli olan rahat davranmaktır. Hangi tarafta olursanız olun mahkeme sürecini başlatmaktan çekindiğinizi, işi uzatmak istemediğinizi ya da alacağınız paraya ihtiyacınız olduğunu karşı tarafın anlaması halinde pazarlık gücünüzü zayıflatırsınız.
2.Psikolojik üstünlüğü elinize geçirin:
Bir masaya otururan her iki taraf da anlaşabilmek için bir takım ödünler vermesi gerektiğini bilir. Ancak önemli olan karşı tarafı verebileceği en fazla ödünü vermeye razı etmektir. Bunun için de karşı tarafa, anlaşma olmaması halinde daha fazlasını kaybedeceğini gösterin.
3.Her malın pazarlığı olur, her işin pazarlığı olur:
Emin olun herkes ama herkesi en çok rahatsız eden şey belirsizliktir. İster işçi, ister işveren, isterseniz tazminat talep eden eş ya da mağdur olun mağduriyetinizden daha fazla huzursuz ve rahatsız eden birşey varsa o da masanın üzerinde sonucunun ne olacağı bilinmeyen bir dosya olmasıdır.
Öncelikle mahkeme sonucunda kazanacağınız alt ve üst rakamları yani en iyi ihtimal ile en kötü ihtimali hesaplayın. Bunun ortalamasını alın. Her iki taraf için de bir maliyet hesabı yapılır. Bunu enine boyuna hesaplamadan görüşmeye gitmeyin.
Herkes önüne bakmak ister, bunu kullanarak karşı tarafı bitirin. Pazarlığa karşı tarafın istediğinin en fazla %40’ını teklif ederek ya da karşı tarafın vermeyi teklif ettiğinin %60 fazlasını isteyerek başlayın.
Ödemeyi yapacak olan taraf kesinlikle bir pazarlık payı bırakmıştır; ilk teklife hemen atlamayın. Bazı insanlar tezcanlı olur, hemen karar vermek ister. Siz bu hataya düşmeyin.
Ancak pazarlıkta akılda tutulması gereken en önemli şey rahatlıktır: Yani masadan kalkmaya ya da alacağınızı tamamen kaybetmeyi göze almadan masaya oturmayın.
4.Pazarlığı tek başınıza yapmayın
Pazarlık yapılırken her zaman bir düşünme payı bırakmak gerekir. Bu nedenle karar vericilerin aynı anda masada olması hiç arzu edilmez. Genelde müvekkiller arabuluculuk görüşmesine katılmak, pazarlığa dahil olmak ister ancak hem heyecanın hem de iş bitirmenin etkisi ile normalde kabul etmeyecekleri rakamları kabul etme eğilimindedirler. Bunun gibi hatalar avukatlarda da görülür, avukatlar da işi bitirmek biran önce vekalet ücretini almak ya da uzun sürebilecek bir yargı sürecinden kaçınmak için müvekkillerine anlaşmalarını telkin edebilir. Karar verme sürecinde araya bir mesafe / zaman konulması halinde çoğunlukla bu hataların önüne geçilebilir. Bunun yanında bazı müvekkiller de işin sonucunda çok daha fazlasını alabileceklerine inanmış/inandırılmış olabilirler. Bunun da ilk görüşmeden sonra müzakere edilmesi ile doğru bir anlaşma yapılması mümkün olabilir.