Muris Muvazaası Nedir?

Uygulamada ve öğretide “muris muvazaası” olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür.

Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.

Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır.

Bilindiği ve Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesinde düzenlendiği üzere “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olayların varlığını ispatla yükümlüdür.” Yine 6100 sayılı HMK’nun 190/1.maddesi gereğince “ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”

Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de

  • ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri,
  • toplumsal eğilimleri,
  • olayların olağan akışı,
  • mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,
  • davalı yanın alım gücünün olup olmadığı,
  • satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark,
  • taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişkiler gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptal Davası Ne Zaman Açılabilir?

Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava hakkı miras bırakanın ölümünden sonra doğar ve mirasçıları tarafından kullanılır.

Aleyhine dava açılan (muhtemel) miras bırakanın sağ olması halinde açılacak dava reddedilir. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E: 2005/469 K: 2005/718 T: 02.02.2005

Miras bırakanın sağlığında muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava açma olanağı yoktur. Mirasçının bu nedenle açtığı davanın devamı sırasında miras bırakan ölse dahi bir dava açıldığı tarihteki hukuki duruma göre değerlendirilmek zorundadır. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E: 2005/6047 K: 2005/6545 T: 26.05.2005

Muris Muvazaasına Dayalı Davalarda Dava Değeri Nedir? 

Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. YARGITAY 1.HUKUK DAİRESİ E: 2013/14557 K: 2013/13580 T: 30.09.2013

Şirket Hisseleri İçin de Muvazaa Nedeniyle İptal İstenebilir mi?

6762 sayılı TTK’nın 520. maddesinde “Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartıyla hüküm ifade eder.

Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.

Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.” hükmüne yer verilmiştir. Bu açık hüküm karşısında, limited şirket hisse devrinin geçerli olmasının resmi biçim koşuluna bağlı olduğu kuşkusuzdur.

Görüldüğü gibi limited şirket hisseleri taşınır mal hükmünde olsalar dahi devirleri taşınır ve taşınmazlardan farklı olarak, özel ve kendine özgü bir düzenleme koşuluna bağlanmıştır. Bunun sonucu olarak, satış da olsa bağış da olsa geçerli olabilmesi için yasanın öngördüğü resmi şekilde yapılması gerekmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, böyle bir uyuşmazlığın çözümüne, taşınmazlarla ilgili olan ve kendi alanı ile sınırlı bulunan 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararının ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 28/05/2008 tarih ve 2008/4-399 Esas, 2008/408 Karar sayılı kararının uygulanması olanaklı değildir. Bu itibarla mahkemece somut uyuşmazlığın BK’nın 18. maddesi ve TTK’nın 520. maddeleri kapsamında değerlendirilip çözümlenmesi gerekir. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E: 2011/11969 K: 2013/14372 T: 05.07.2013

Muris Muvazaası Nedeniyle Açılacak Tapu İptal ve Tescil Davalarında Zamanaşımı Süresi

Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davalarının, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılması olanaklıdır. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E: 2012/220 K: 2012/5319 T: 08.05.2012

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313