-Karımla 3 aydır ayrı yaşıyoruz. Bir çocuğumuz var ve kendisi 3 ay boyunca kızımızı sadece bir kez görmeye geldi. Boşanma davasını yeni açtık ve hiç ilgilenmemesine rağmen kızımızın velayetini istiyor. Mahkeme bu 3 ayda yaşananlara rağmen velayeti ona verir mi?
Öncelikle belirtmem gereken bir nokta var: Bir çocuğun velayeti, bir hak değil bir ödevdir. Yani velayet hakkı değil velayet görevi velayet konusundaki daha baskın yöndür. Hakim velayet konusunda karar verirken çocuğun yaşı, ihtiyaçları gibi konularda değerlendirme yaparak, iki tarafın da velayet görevini üstlenmek istemesi halinde, hangi tarafın çocuğa daha iyi bakacağına dair değerlendirme yapar. Ana-babadan birinin velayet görevini ihmal eder davranışta olması halinde bu ödev kendisinden alınır ve diğer tarafa verilir. İki tarafın da velayetin gereklerini yerine getirememeleri halinde bu ödev kendilerinden alınır, yani velayet hakları kaldırılır.
Ebeveynlerden birinin 3 ay boyunca çocuğu görmeye gelmemesinin nedenine bağlı olarak velayet konusunda karar verilir. Velayet, öncelikle ana-babanın değil çocuğun yararına düşünülmesi gereken bir görevdir.
-Bir süredir kocamdan şiddet görüyorum. 2 aydır da ailemle yaşamaya başladım. Fakat abilerimin şiddet gördüğümü öğrenmesini istemediğim için şiddeti onlardan sakladım. Boşanma davası açmak istiyorum ama bu durumu nasıl gizli bir şekilde yürütebileceğimi bilmiyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim?
Boşanma davalarının anlaşmalı olması halinde, taraflar birbirlerinin kusurlarını ispatlamak zorunda olmadan boşanabilirler. Ancak tarafların boşanma konusunda ya da boşanmanın mali sonuçları konusunda anlaşamamaları halinde davanın çekişmeli olarak açılmış olması gerekir. Bu durumda boşanmayı talep eden tarafın, boşanma davasının açılmasına neden olan olaylarda karşı tarafın kusurlarını ispatlaması zorunludur. Boşanma davalarında genel olarak olaylardan söz ederiz, olaylar da çoğunlukla tanıklarla ispatlanabilmektedir. Yani açılacak boşanma davasında, dava dilekçesinde belirttiğiniz olayları ispat edebilmek için tanığa ihtiyacınız olacaktır. Bu nedenle ailenizden saklamamalı, bilakis onların maddi ve manevi desteğini almalısınız.
-5 senelik evliyim. Eşimin hayatında başka biri olduğunu öğrendim. Bir süredir ayrı yaşamaya başladık. Bunun üzerine ben de bir başkasıyla yeni bir ilişkiye başladım. Bana ‘Sen de beni aldattın’ diyor. Fakat ben onunla beraberken onu aldatmadım üstelik bu duruma gelmemizin sebebi de o. Benim ayrıyken yaşadığım ilişki, mahkemenin gözünde onun beni aldatmış olmasıyla aynı şey mi?
Medeni Kanun’un 185. maddesine eşler, evlilik birliği içinde birbirlerine sadık olmak zorundadır. Bu sadakat görevi, ekonomik, sosyal olduğu kadar cinsel sadakati de kapsar. Eşler her ne kadar ayrı yaşıyor olsalar yahut boşanma davası açılmış bile olsalar bu sadakat yükümü devam eder. Bu nedenle, bu süre içinde bir başkası ile olan birliktelik “aldatma” sayılır.
-Eşimin annesi bizimle birlikte yaşıyor. Bu durum bizi oldukça kötü etkiliyor. Onun yüzünden sürekli kavga ediyoruz. Başka sıkıntıların da etkisiyle ondan boşanmaya karar verdim. Eşim ise boşanmak istemiyor. Anlaşmalı boşanamayacağız gibi görünüyor. Eşimin annesinin bana yönelik söylediği çirkin sözlerin görüntülerini mahkemeye sunarsam boşanmak için yeterli olur mu?
Eşinizin annesinin size karşı olan hakaretleri, aşağılamaları ya da hor görmesi direkt olarak boşanma davası açma sebebi değildir. Çünkü her ne kadar annesi olsa da size yönelen fiillerin sorumluluğu doğrudan eşinize ait değildir. Ancak eşinizin, sizi annesine karşı savunmaması, annesine destek vermesi, sizin yanınızda durmaması boşanma sebebidir. Bu arada eşlerin de karşı tarafın ailesine karşı saygı gösterme yükümlülüğünün bulunduğunu da belirtelim.
-Eşimle bir süredir şiddetli geçimsizlik yaşıyorduk. Anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdik. Bunun üzerine dava açtık. Fakat kendisi boşanmaktan vazgeçtiğini söylüyor. Mahkeme bu durumda nasıl bir yol izler?
Anlaşmalı boşanma davası eşlerden biri tarafından açılabilir. Davayı açan eşin yani davacının anlaşmalı boşanma davasından vazgeçmesi durumunda dava sona erer; ancak davalı eşin anlaşmalı olarak boşanmayı kabul etmemesi halinde davacı eş boşanma davasına çekişmeli boşanma davası olarak devam etme hakkına sahiptir.
