Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Davacı  avukatı ; müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, bu konuda 31.8.1980 tarihli üyelik kararı bulunduğunu ve 850 parseldeki evin de kendisine ait olduğunu ileri sürmüştür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu uyarınca, yönetim kurulunun ihraç kararları dışındaki kararları için doğrudan mahkemeye dava açılamaz. Bu davada da davacının konuyu önce yönetim kuruluna götürüp reddi halinde genel kurula itiraz etmesi ve genel kurul kararına karşı iptal davası açması gerekir. Bu prosedür dava şartı olup, mahkemece re’sen gözönünde bulundurulur. Mahkemenin kooperatif üyeliği ve 850 parseldeki evle ilgili davacı istemlerini reddetmesi, bu nedenle, sonucu itibarıyla ve usulen doğru olduğundan, davacı avukatının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, BK.’nun 355 ve devamı maddelerine dayalı iş bedeli istemine ilişkindir.

Eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye ve iş bedelinin ödendiğini ispatlamak da iş sahibine aittir. Somut olayda, işin yüklenici tarafından yapılıp iş sahibine teslim edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, iş bedelinin ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır. Bu durumda, davalı iş sahibi kooperatifiş bedelini davacı yükleniciye ödediğini yasal delillerle kanıtlamalıdır.

SONUÇ : O halde, mahkemece, iş bedelinin ödendiğine ilişkin olarak davalıya imkan tanınması, ibraz edeceği yasal delillerin toplanması ve takdir olunacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle bu kalem hakkındaki davanın da reddi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Yorum bırakın

Ankara Danışma / Randevu : 0533 483 9313